10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16128 Karar No: 2019/1352 Karar Tarihi: 19.02.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16128 Esas 2019/1352 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/16128 E. , 2019/1352 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dava, 09.09.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirin rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunu"nun 21. maddesidir. Eldeki davada, Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen ceza davasında mahkum olan davalı işveren şirket ortağı ..."a kusuru irdelenmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda ceza dosyasında alınan kusur raporu ile eldeki davada hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişki ortaya çıkmakla, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda ceza davasında mahkum olan ..."a kusuru da irdelenmek suretiyle ve çelişkiyi giderecek şekilde yeniden rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Somut durumda kusur raporu sonrası aldırılan 07.12.2015 hesap raporunda, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesine göre kurumun rücu alacağı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olduğundan mahkemece gerçek zarar hesabı yaptırılmıştır. Hesap bilirkişi raporunda sigortalının hak sahiplerine mukayeseye elverişli, her biri için ayrı ayrı yapılmalı çocuk yönünden gelirden çıkış tarihi belirlenip en azından 20 yaşına kadar destek verilerek gerçek zararının tespit edilmediği anlaşılmak isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda davalı ve davadışı ..."ın kusurunu irdeleyen yeni bir kusur raporu alarak ve denetime elverişli gerçek zarar hesabı yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.