Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30376 Esas 2017/2130 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30376
Karar No: 2017/2130
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30376 Esas 2017/2130 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/30376 E.  ,  2017/2130 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, dava dışı ... .... ... ile imzalanan sözleşme gereğince adı geçen kişiye 24.08.2000 yılında 2.540.......1.384-TL tutarında kredi kullandırıldığı, davalı borçlunun kredi borcuna kefil olduğu, borç ödemediğinden hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle ... ....İcra Dairesi"nin 2001/17247 sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, dosyanın ..." ya gönderilmesi nedeniyle ... ....İcra Dairesi"nin 2012/9974 sayılı dosyası ile yeni bir takip açıldığı, tebligat yapılamadığı, vekil değişiklikleri olduğu, dosyanın yenilenerek 2014/21104 numarasını aldığı, asıl borçlunun ölmesi üzerine kefillere ve davalı kefile ödeme emri tebliğ edildiği, davalının itiraz dilekçesinde borçlu ile takip talebindeki ismin farklı olduğu, imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu bulunmadığı şekilde itiraz edildiği bildirilerek başlatılan icra takibine itirazın iptali ile inkar tazminatı tahsiline karar verilmesi istenmiş ise de, davacı borcun haricen ödendiğini davanın konusuz kaldığını bildirmiş yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürmüş, borcun kendileri tarafından ödenmediğini, sözleşmede imzası bulunan kişinin müvekkili ile ilgisi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş; hüküm, vekalet ücreti yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine ve mahkemece de davanın açılmamış sayılmasına  karar verildiğine göre, davalı lehine değil, vekille temsil edilen davacı lehine, karar tarihi olan 2015 yılında yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.520,00 TL nispi vekalet ücretinin takdiri gerekir. Vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi ve vekille temsil edilen davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı mahkeme ilamının hüküm bölümünün 2 nolu fıkrasındaki " AAÜT"nun 13. maddesi gereğince 900-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine 2 nolu fıkraya “Vekille temsil olunan davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.520,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözlerinin yazılmasına, mahkeme kararının iş bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.