Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra mahkemesinin karar gerekçesinde de kabul edildiği gibi borçlunun gecikmiş itiraz talebi adı altındaki şikayetinin tebligatın usulsüzlüğünü de içerdiğinden ve hukuki tavsif hakime ait olduğundan (HUMK 76.madde) mahkemece yapılması gereken iş, muttali olunan tarihe göre icra dairesine itiraz edilmemiş olsa dahi tebligatın usulsüzlüğünün tespitinde borçlunun hukuki menfaati bulunduğundan (mal beyanında bulunmak, takibin kesinleşmesi tarihini ileriye almak gibi) işin esasının incelenmesi gerekirken icraya itiraz edilmediğinden bahisle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.