Yerel Mahkemece verilen hükümler yalnızca sanık ... tarafından temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Sanık hakkında katılan ..."e yönelik silahla kasten yaralama ve katılan ..."e yönelik silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından verilen kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B-Silahla tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyizde, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın silahla tehdit eylemini, birden fazla mağdura yönelik olarak işlemesine karşın, TCK"nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; Sanığın savunmasında, olay tarihinden 1-2 ay öncesine kadar kendisinin motorlu testere tamir dükkanı açması sebebiyle katılan ... ile aralarında husumet oluştuğunu, olay tarihinde de katılan ..."ın kendisine küfür ettiğini belirtmesi etmesi karşısında; haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri, ağırlık düzey ve derecelerine göre denge bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.