8. Hukuk Dairesi 2010/4123 E. , 2010/4748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
... ile ... aralarındaki dava hakkında ....Aile Mahkemesinden verilen 04.03.2009 tarih ve 470/196 sayılı hükmün Dairenin 05.04.2010 gün ve 4138/1610 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların Adana 2.Aile Mahkemesinde görülen boşanma davası sonucu verilen karar ile boşandıklarını, boşanma davası ile birlikte katkı payı alacağı davasını açtıklarını, ancak harcın yatırılmamış bulunması nedeniyle katkı payı alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, uyuşmazlık konusu 1366 ada 23 nolu parselde kayıtlı taşınmazın 2003 yılında vekil edeninin evliliğini kurtarmak maksadıyla davalıya devrettiğini, devir tarihinde eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, evlilik birliği içerisinde davalı tarafından edinildiğini, taşınmazın değerinin ancak keşifle belirlenebileceğini açıklayarak şimdilik davalıdan 50.000 YTL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, taşınmazın üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; esasen 01.01.2002 yılından önce davacı tarafından 2001 yılında adına kayıtlı 14 ve 18 nolu bağımsız bölümleri satın aldığını, vekil edenin de çalışan biri olduğunu, kural olarak davacı adına kayıtlı bulunan bu bağımsız bölümlerden birinin vekil edenine ait olması gerektiğini, o gün için ses çıkarmadığını, 2002 yılında dava konusu yapılan 1366 ada 23 parselde kurulu binada 18 nolu bağımsız bölümün tapuda yaptığı satış ve devirle vekil edenine aktarıldığını, satış bedeli olarak 8.000 YTL gösterildiğini bu paranın davacıya verildiğini, açıklanan nedenlerle evin vekil edenine ait kişisel mal olduğunu, TMK.nun 220/1-2. maddesi gereğince karşılıksız edinilen mal grubuna girdiğini, aslında 8.000 lira bedelle satışın yapıldığını, kişisel mal olması nedeniyle davacının artık hak isteyemeyeceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 23.220 TL katılma alacağının karar tarihi olan 18.5.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacının fazlaya ilişkin isteğinin reddine karar verilmesi ve hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 5.4.2010 tarih, 2009/4138 Esas ve 2010/1610 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili bu sefer 16.6.2010 tarihli karar düzeltme dilekçesiyle, onama kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, reddedilen kısım bakımından vekalet ücreti taktir edilmediğini açıklayarak Dairenin onama kararının kaldırılmasıyla hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza ilişkin olarak TMK.nun 202, 218, 219, 231, 235 ve 236.maddeleri gereğince açılan edinilmiş mallara katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 1366 ada 23 sayılı parselde 54/1272 arsa paylı 18 nolu meskenin Mehmet oğlu ... tarafından tapuda yapılan satışla 3.9.2002 tarihinde Kadir kızı Rabiye’ye devrettiği tapu kaydıyla sabittir. 4721 sayılı TMK 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe girdiğine ve bu tarihten sonra taşınmaz 3.9.2002 tarihinde davalıya devredildiğine göre TMK.nun 202.maddesi gereğince eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı tarafından edinildiğinin kabulü gerekir. Aynı maddenin 2.fıkrası gereğince eşler başka bir mal rejimini seçemediklerinden eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejimi boşanma davasının açıldığı 2.2.2006-7.8.2006 tarihlerinde sona ermiştir (TMK.nun 225/1-2.md.). Taraflar 6.2.1976 tarihinde evlenmişler, davacı ... tarafından ise, 2.2.2006, davalı Rabiye tarafından ise, 7.8.2006 tarihinde açtıkları boşanma davalarında eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle her ikisinin boşanma davası kabul edilerek Adana 2.Aile Mahkemesinin kararıyla 3.4.2007 tarihinde boşanmalarına karar verilmiş ve hükmün 4.6.2007 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Kural olarak edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallar üzerinde tarafların birbirlerinden TMK.nun 231.maddesi gereğince artık değer isteme hakları bulunduğu, aynı kanunun 236/1.maddesi uyarınca da artık değerin yarısı üzerinden hak sahibi oldukları kabul edilir. Dava konusu yapılan 1366 ada 23 nolu parselde bulunan 18 nolu mesken 3.9.2002 tarihinde davacı tarafından davalıya satıldığına göre bunun esasen satış değil BK’nun 234 ve devamı maddeleri gereğince yapılan işlemin gizli bağış olduğunun kabulü gerekir. Dairenin onama kararı bu bakımdan maddi yanılgıya dayalıdır. Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Davacı tarafından BK.nun 244 ve devamı maddeleri gereğince yöntemine uygun bir biçimde açılmış bağıştan dönmeye ilişkin herhangi bir dava ve istekleri de bulunmamaktadır.
O halde saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında davacı tarafından davalıya yapılan satışın aslında gerçek bir satış değil gizli bağış olduğunun kabulüyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle katılma alacağına hükmedilmiş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabul biçimine göre de; fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verildiğine göre reddedilen kısım üzerinden yargılama süresince kendisini vekille temsil eden davalı yararına vekalet ücreti bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi yerinde değildir. Yargılama giderlerinin de red ve kabul oranı gözetilerek paylaştırılmaması doğru bulunmamıştır. Yine faizin başlangıç tarihinin kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında karar tarihi denilmesine karşın, hüküm fıkrasında ayrıca karar tarihi olan 4.3.2009 yerine dava tarihi olduğu anlaşılan 18.5.2007 tarihi yazılmak suretiyle fazla faize hükmedilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı vekilinin karar düzeltme isteği bu bakımdan yerinde bulunduğundan kabulüyle Dairenin maddi yanılgıya dayalı 5.4.2010 tarih ve 2009/4138 Esas, 2010/1610 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 1.289,40 TL peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine 12.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.