Esas No: 2020/2842
Karar No: 2022/5729
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 6. Daire 2020/2842 Esas 2022/5729 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/2842 E. , 2022/5729 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/2842
Karar No : 2022/5729
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 22/11/2018 tarih ve E:2014/416, K:… sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen …. tarih ve E…., K:2019/1553 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Burdur ili, Bucak ilçesi, … Devlet Hastanesi inşaatı için davalı idarece düzenlenen … tarihli, … sayılı yapı ruhsatı ile bu ruhsatın dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin 01.06.2010 tarihli, 87 sayılı Bucak Belediye Meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu imar planlarında yer alan çıraklık merkez eğitim okulunun Antalya-Burdur Karayolunun batısında bulunan 200 metre uzaklıktaki alana kaydırıldığı, kaydırılan alanın farklı bölgede olması nedeniyle eşdeğer olmadığı, 2012 yılında yapılan revizyon imar planıyla çıraklık merkez eğitim okulunun tamamen kaldırılarak üniversite kullanımına ayrıldığı, kapatılan yol için de eşdeğer alan ayrılmadığı bu nedenle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmadığı, yapı için ruhsat verilmesine ilişkin 28.06.2012 tarihli, 81/10 sayılı işlemin de hukuka aykırı olarak tesis olunan plan tadilatları uyarınca tesis edilmiş olması nedeniyle hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İlçede yeni bir sağlık alanına ihtiyaç bulunduğu, mevcut hastanenin yetersiz kaldığı ve eski olduğu, dava konusu plan değişikliğinden sonra 2016 yılında plan revizyonu yapıldığı ve taşınmazların yine sağlık alanı olarak belirlendiği, dava konusu plan değişikliğinin geçerliliğini yitirdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Burdur ili, Bucak ilçesi, ... Mahallesi, … ada, .. parsel ve … ada, … parsel sayılı mülkiyeti hazineye ait olan taşınmazlar dava konusu değişiklikten önceki 1992 tarihli imar planlarında çıraklık merkez eğitim okulu, yol ve sanayi alanı olarak planlanmış, Bucak Devlet Hastanesi Başhekimliğinin 26.05.2010 tarihli, 2030 sayılı yazısıyla ... Belediye Başkanlığından mevcut hastanenin ve otopark alanının yetersiz olması nedeniyle anılan parsellerin yeni hastane yapımı amacıyla sağlık tesisi alanı olarak planlanması talep edilmiş, çıraklık merkez eğitim okulunun kaldırılması için Bucak Milli Eğitim Müdürlüğünün 17.06.2010 tarihli görüş yazısında alanın sağlık tesis alanı olarak planlanmasında sakınca olmadığı belirtilmiş ve ....Belediye Meclisinin... tarihli, ... sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında değişiklik yapılarak dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda aradan geçen 15 metrelik yol kaldırılmış, parseller birleştirilerek yeni yapı adası oluşturulup sağlık tesis alanı olarak ayrılmış ve yapılaşma koşulları da E:1,50, hmaks:serbest olarak belirlenmiştir.
Bucak ilçesinde yaşayan kişiler tarafından ilçede hizmet veren mevcut hastanenin halkın ihtiyacını karşıladığı, yeni belirlenen alanın ilçe merkezi dışında kaldığı, ulaşılabilirlik bakımından uygun olmadığı, mevcut hastaneye ek bina yapılması suretiyle hizmete devam edilmesi talebinde bulunulmuş, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 08.06.2011 tarihli cevap yazısında 235 yataklı mevcut hastanenin yatak doluluk oranının %86 olduğu, sağlıkta dönüşüm programı uyarınca hastanelerin nitelikli hale getirilmesi (oda içi wc, duş, refakatçi koltuğu vs.) için çalışmalar yapıldığı, mevcut hastane odalarının bu şartları taşımadığı, mevcut hastanenin zemin durumunun çok elverişli olmadığı, büyütmek için kamulaştırma yapılması ve dere ıslahının zorunlu olduğu ve bunların gerçekleşmesinin zaman alacağı bu durumda mevcut hastanenin sıkıntılarının artacağı belirtilmiş ve alanda planlanmış çıraklık merkez eğitim okulunun 200 metre ileriye taşınmasına karar verilmiştir.
03.05.2011 tarihli, 64 sayılı belediye meclisi kararıyla dava konusu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri yapılmış, yapı adasının kuzey köşesine 1200 m2 lik ticaret alanı kullanımı getirilmiş ve sağlık tesis alanının yapılaşma koşulları E:2,00 Hmaks: serbest olarak belirlenmiş ve Bucak Devlet Hastanesi inşaatı için davalı idarece 28.06.2012 tarihli, 81/10 sayılı yapı ruhsatı düzenlenmiştir.
Bunun üzerine Bucak ilçesinde ikamet eden davacı tarafından dava konusu alanın ilçe merkezine uzak olduğu, etrafının sanayi alanı olduğu ve yer seçiminin uygun olmadığı,
kaldırılan çıraklık merkez eğitim okulu alanı için eşdeğer alan ayrılmadığı, baraj tahliye alanına yakın olduğu iddialarıyla bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı, “Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan” olarak, uygulama imar planı; "tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (...) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir." hükmüne, 26. maddesinde ise " Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla avan projeye göre ruhsat verilir." hükmüne yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte olan mülga Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesinde, "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: 1-İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır. 2-İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. (...)" düzenlemesine yer verilmiştir.
İşlem tarihinden sonra 14.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 3. fıkrasında ise imar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılmayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için, a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşünün alınacağı b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesinin ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği, eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özelliklerinin korunacağı, bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre kentsel işlevler arasında var olan ya da olabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü, yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus planı ve yapı ilişkileri, yörenin çevresiyle bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçim ve zamanda mevzuatta öngörülen yöntemlerle değiştirilebilir.
İmar planlarında zorunluluk olmadıkça değişiklik yapılmaması ancak kamu yararının zorunlu kılması halinde plan değişikliği yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
Anayasanın 56.maddesinde, devletin herkesin hayatını ve beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği belirtilmiştir.
İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarının yanısıra kamu yararı ilkesinin de gözetilmesi zorunludur. Ülkemizin çözüm bekleyen temel sorunlarından biri olan sağlık hizmetlerinin etkin ve yaygın biçimde yürütülmesinin önemi karşısında kamusal ya da özel nitelikli olsun bu hizmetin yürütülmesine yönelik tasarrufların da üstün kamu yararı taşıdığı Dairemizin süregelen kararlarındandır.
Üstün kamu yararı taşıyan sağlık hizmetinin etkin bir biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla hazineye ait taşınmazın mevcut hastane binası ve otopark alanının yetersiz olması nedeniyle sağlık tesis alanı olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu plan değişikliğinde kamu yararı bulunduğu tartışmasız olup plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları bakımından incelenmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda planlar incelendiğinde öngörülen devlet hastanesinin plan değişikliği yapıldığı tarihte etrafının sanayi alanları olarak planlandığı, fakat dava devam ederken farklı tarihlerde yapılan değişiklikler ve imar planı revizyonları ile hastane alanının etrafında bulunan sanayi alanlarının konut, ticaret ve park alanlarına dönüştürüldüğü, bilirkişi raporunda da planlanan sağlık tesisinin ilçe için ihtiyaç olduğu, hastane alanının şehrin gelişme yönü ve nüfusu dikkate alındığında uygun yerde planlandığı, kaldırılan çıraklık eğitim merkezi yerine sağlık tesis alanı öngörüldüğünden bu kullanımda üstün kamu yararı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan İdare Mahkemesince her ne kadar kaldırılan 15 metrelik yol alanı için eşdeğer alan ayrılmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de; işlem tarihinde yürürlükte olan Yönetmelikte kaldırılan yol alanları için eşdeğer alan ayrılacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı gibi işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde de imar planında yer alan yol alanları için eşdeğer bir alan ayrılması zorunluluğu getirilmediğinden dava konusu plan değişikliğinde kaldırılan yol alanı için eşdeğer alan ayrılması gerektiği gerekçesi de yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, hazineye ait taşınmaz üzerinde ilçenin ihtiyaçları doğrultusunda yapılan hastaneye ilişkin imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık taşımadığı, aksine üstün kamu yararı bulunduğu ve anılan imar planlarına uygun olarak düzenlenen dava konusu yapı ruhsatında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.