Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/3067
Karar No: 2022/2105
Karar Tarihi: 17.05.2022

Danıştay 13. Daire 2021/3067 Esas 2022/2105 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/3067 E.  ,  2022/2105 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/3067
    Karar No : 2022/2105

    DAVACI : … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALILAR : 1. …

    2. … İdaresi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU :
    Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca verilen, münfesih … Gayrimenkul A.Ş. (… Holding A.Ş.) adına kayıtlı Antalya ili, Aksu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı, 23.328,46 m² yüzölçümlü taşınmazın, 176.000.000,00-TL (Yüzyetmişaltımilyon Türk Lirası) bedelle en yüksek teklifi veren … 'a İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına dair … tarih ve … sayılı kararın onaylanmasına ilişkin 22/05/2021 tarih ve 31488 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 21/05/2021 tarih ve 4014 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Taşınmazın kullanım şeklini değiştiren imar planlarının iptali istemiyle Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açıldığı, söz konusu davada karar verilmeden nizalı olan taşınmazın satışının yapılmasının ekonomide verimliliğin sağlanması ilkesine uygun olmadığı, taşınmazın satış işleminin imar planlarına karşı açılan dava süreci tamamlandıktan sonra yapılması gerektiği, mevcut hâliyle satış yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALILARIN SAVUNMASI :
    Öncelikle usule ilişkin olarak, davacının davayı açmakta menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca davanın yasal süre içerisinde açılmamış olduğunun tespiti hâlinde davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
    Esasa ilişkin olarak ise, taşınmaza ilişkin imar planlarının askı sürecinde herhangi bir itiraz olmaksızın kesinleştiği, imar planlarının kesinleşmesini müteakiben taşınmazın satış yöntemi ve pazarlık usulü uygulanmak suretiyle özelleştirilmesi amacıyla yapılan ihalede 12 teklif alındığı ve ihalenin açık artırma yoluyla sonuçlandırıldığı, taşınmazın imar planında "ticaret-turizm-konut alanı, park ve yol" fonksiyonunda planlandığı, imar planlarının şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatına uygun olduğu, kamu elinde bulunan ve atıl vaziyette olan kaynakların, etkin ve verimli şekilde değerlendirilmesinin amaçlandığı, tanıtım dokümanında taşınmaz ile ilgili daha önce açılan ve hâlen derdest olan bir davanın varlığı bilgisinin yatırımcılarla paylaşıldığı, imar planlarına karşı dava açılmış olmasının taşınmaz satışının yapılmasına engel teşkil etmediği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI … 'IN DÜŞÜNCESİ :
    Dava; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı İhale Komisyonunca verilen, Münfesih … Gayrimenkul A.Ş. (… Holding A.Ş.) adına kayıtlı, Antalya ili, Aksu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı 23.328,46 m² yüzölçümlü taşınmazın, 176.000.000,00- (Yüzyetmişaltımilyon) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren … 'a İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına dair … tarih ve … sayılı kararın onaylanmasına ilişkin 22/05/2021 tarih ve 31488 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 21/05/2021 tarih ve 4014 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
    4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinin (A) fıkrasında, bu Kanun'un amacının, bu maddede belirtilen ve Kanun'un uygulanmasında "kuruluş" adı ile anılacak olan maddede sayılanların ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş ve maddede, genel ve katma bütçeli idarelerle bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, mal ve hizmet üretim birimleri ve varlıkları (baraj, gölet, otoyol, yataklı tedavi kurumları, limanlar ve benzeri diğer mal ve hizmet üretim birimleri) ile bu Kanun'un 35. maddesinin (B) fıkrasında belirtilen kamu iktisadi kuruluşlarının temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi hakları da "kuruluş" tanımı içerisinde yer almış; Kanun'un 2. maddesinde ise, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra son fıkrasında, Kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usullerin kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca (Kurul) belirleneceği kurala bağlanmıştır.
    Kanunun genel gerekçesinde, özelleştirmenin, geniş anlamda Devletin iktisadî faaliyetlerinin en aza indirilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması, kamu iktisadî teşebbüslerinin Devlet bütçesi üzerindeki finansman yükünün hafifletilmesi, rekabete dayalı piyasa ekonomisinin gerçekleştirilmesi, atıl tasarrufların ekonomiye kazandırılarak sermaye piyasalarının geliştirilmesi ve bu şekilde elde edilecek kaynakların, altyapı yatırımları, savunma, eğitim ve sağlık hizmetlerinde kullanılması suretiyle ekonomide verimliliğin arttırılmasını sağlayan önemli araçlardan biri olduğu vurgulanmıştır.
    4046 sayılı Kanun'un yukarıda anılan genel gerekçesinde belirtilen amacın gerçekleştirilmesine yönelik olarak Kanun'un 1. maddesinde yer alan kuruluşların özelleştirilmesi konusunda Özelleştirme Yüksek Kurulu'na birtakım görev ve yetkiler tanınmış olmakla birlikte, verilen bu görev ve yetkinin, mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile özelleştirmeye konu varlığın niteliği, fiili ve hukukî durumu gözetilerek ve hukuka uygun bir şekilde kullanılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bu nedenle, dava konusu taşınmazın özelleştirilip özelleştirilemeyeceğinin, taşınmazın bulunduğu yer, nitelikleri, fiili ve hukukî durumları incelenerek değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Her ne kadar davacı tarafça, uyuşmazlık konusu taşınmaza yönelik olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının 18/04/2019 tarih ve 988 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile onaylandığı, komşu parsel maliki olarak anılan imar planlarının iptali istemiyle Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/19242 sayılı dosyasına kayıtlı davayı açtıkları belirtilerek, anılan dosya kapsamında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu ve Dairesince verilen yürütmenin durdurulması kararından bahisle, imar durumu ihtilaflı taşınmazın satışının yapılmasının hizmet gerekleri ve kamu yararı ile bağdaşmadığı iddia olunmuş ise de; davalı idarece ihaleye ilişkin tanıtım dokümanında Danıştay Altıncı Dairesinde açılmış davaya ilişkin bilgiye yer verildiği, imar planlarının iptali halinde tarafların hak ve yükümlülükleri ile uyuşmazlıkların çözüm şeklinin de ihale dökümanları ve özellikle ihale şartnamesinde düzenlendiği, tarafların özgür iradesiyle satış işleminin gerçekleştiği; imar planı hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararı içeriğinde taşınmazın satışına engel olacak ve yeni bir planla giderilemeyecek düzeyde bir aykırılığa yer verilmediği de dikkate alındığında, sadece imar planlarına karşı açılmış davanın mevcudiyetinin, özelleştirme konusu edilen taşınmazın ihale yoluyla satışını engelleyici bir unsur olarak kabul edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
    Bu durumda, 4046 sayılı Kanun'da yer alan usul ile ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak ve Hazine'ye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etme amacına uygun olarak özelleştirme kapsamına alınan uyuşmazlık konusu taşınmazın ihale yoluyla satışının onaylanmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce duruşma için taraflara önceden bildirilen 17/05/2022 tarihinde, davacı vekili Av. … 'in ve davalı idareler vekili Av. … 'ın geldikleri, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
    1) 31/12/2015 tarihli ve 2015/98 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla münfesih … Gayrimenkul A.Ş. (… Holding A.Ş.) adına kayıtlı Antalya ili, Aksu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı, 23.328,46 m² yüzölçümlü taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ve taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilmiştir.
    2) Taşınmaza ilişkin olarak davalı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları 19/04/2019 tarih ve 30750 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 18/04/2019 tarih ve 988 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmış, anılan planlar ile taşınmaza yönelik olarak "Ticaret-Turizm-Konut Alanı, Park ve Yol" kullanım kararı getirilmiştir.
    3) İmar planlarının askı süreci tamamlanarak kesinleşmesi sonrasında, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 09/02/2021 tarih ve 1655 sayılı Oluru ile taşınmazın, "Satış" yöntemi uygulanmak suretiyle "Pazarlık Usulü" ile özelleştirilmesi için ihaleye çıkarılmasına karar verilmiştir.
    4) Söz konusu taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesini teminen 17/02/2021 tarih ve 31393 sayılı Resmî Gazete'de ihale ilanı yayımlanmıştır.
    5) Anılan taşınmazın satışı için gerçekleştirilen ilk ihalede son teklif verme tarihi olan 13/04/2021 tarihi itibarıyla on iki adet teklif alınmış, teklif sahipleriyle 28-29/04/2021 tarihlerinde pazarlık ve bilgilendirme görüşmeleri yapılarak tüm teklif sahiplerinin katılımıyla gerçekleştirilen nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda yapılan açık artırma üzerine alınan … tarih ve … sayılı İhale Komisyonu kararı ile taşınmazın en yüksek teklifi veren … 'a İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına karar verilmiştir.
    6) Aktarılan süreç sonrasında 22/05/2021 tarih ve 31488 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan dava konusu 21/05/2021 tarih ve 4014 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, "(...) Münfesih … Gayrimenkul A.Ş. (… Holding A.Ş.) adına kayıtlı, Antalya ili, Aksu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı 23.328,46 m² taşınmazın, (...) en yüksek teklifi veren … 'a İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına (...) dair … tarih ve … sayılı Kararın onaylanmasına (...)" karar verilmiştir.
    7) Bunun üzerine davacı tarafından 21/05/2021 tarih ve 4014 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
    İNCELEME VE GEREKÇE :
    USUL YÖNÜNDEN:
    Davalı idarelerin usule yönelik itirazları geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
    ESAS YÖNÜNDEN:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinde, bu Kanun'un amacının, bu maddede sayılan kuruluşların ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak ve Hazine'ye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş; 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanun'da yer verilen amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usûllerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca belirleneceği; 3. maddesinde, kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin ve özelleştirme programına alınan kuruluşların "satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi" yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihai kararları onaylamanın Kurul'un görevleri arasında olduğu belirtilmiştir.
    09/07/2018 tarih ve 30473 (3. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 85. maddesinin (e) bendiyle, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un, 3. maddesinin birinci fıkrası ... yürürlükten kaldırılmış; (f) bendiyle de, anılan Kanun'un Geçici 28. maddesinden sonra gelmek üzere Geçici 29. madde eklenmiş; 4046 sayılı Kanun'a 703 sayılı sayılı kanun hükmünde kararnamenin 85. Maddesinin (e) bendiyle eklenen Geçici 29. Maddesinde, "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Özelleştirme Yüksek Kurulunca görülmekte olan işler Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği makam tarafından sonuçlandırılır." kuralına yer verilmiş; "Kurulların görevleri" başlıklı Geçici 8. Maddesinde, ise, "Bu Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılan kanun ve kanun hükmünde kararnamelerle bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde danışma kurulu, koordinasyon kurulu, değerlendirme komitesi ve benzer adlar altında yapısı ve görevleri düzenlenmiş olan kurul, komisyon, komite, çalışma grubu ve benzeri birimlerden; ilgili bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşuna dair bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine aktarılmayanlara ait politika belirlemeye ilişkin görev ve yetkiler Cumhurbaşkanlığı politika kurullarına, bunların dışındaki görev ve yetkiler Cumhurbaşkanlığına veya yetkilendirilecek kurum ya da makama devredilmiş sayılır." kuralı yer almıştır.
    Uyuşmazlığa konu Antalya ili, Aksu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın özelleştirilmesine ilişkin İhale Şartnamesi'nin "İhalenin Onayı" başlıklı 12. maddesinde, "Komisyon tarafından ihale sonucunda verilen nihai kararda, açık arttırma sonucunda en yüksek teklifi veren tek teklif sahibi yer alacak olup, bu karar 4046 sayılı kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde onaya sunulacaktır. Sözleşmenin imzalanabilmesi için komisyonun nihai kararının onaylanması gerekmektedir. (...) İhale, onaylandıktan sonra kesinleşir ve ihale sonuçları Resmî Gazete'de yayımlanır."; "Diğer Hususlar" başlıklı 22. maddesinde, "...Taşınmaz ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Makamı'nın 18/04/2019 tarih ve 988 sayılı kararı ile onaylanan imar planı mevcuttur. Taşınmazın devredildiği tarihten itibaren 5 (beş) yıl içerisinde, idare tarafından yapılan imar planına ilişkin olarak verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen gerekli imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler idare tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Ek Madde 3 hükmü çerçevesinde yapılacaktır. Tüm bunlarla ilgili olarak teklif sahibi/alıcı, idare ve/veya kuruluştan hiçbir zarar, ziyan, bedel indirimi veya iadesi ve benzeri talepte bulunamaz.” kuralına yer verilmiştir.
    İhaleye ilişkin Şubat 2021 tarihli Tanıtım Dokümanı'nın "Taşınmaza İlişkin Genel Bilgiler" başlıklı 3. maddesinin "Son 3 yıl içerisinde yapılan imar değişiklikleri" başlıklı kısmında ise "Taşınmazın kulanım alanlarının “Ticaret-Turizm-Konut Alanı, Park ve Yol” olarak değiştirilmesine yönelik idare tarafından hazırlanan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli plan değişiklikterinin onaylanmasına ilişkin 18/04/2019 tarihli ve 988 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle (...) tarafından idare ve Cumhurbaşkanlığı aleyhine Danıştay Altıncı Dairesi'nde E:2019/19242 sayılı dava açılmış olup dava derdesttir” açıklamasına yer verilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    4046 sayılı Kanun'da "kuruluş" olarak sayılan genel ve katma bütçeli idarelerin gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının, Kurul'ca, belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesi yoluna gidilebileceği, genel bütçeli idarelerin gördükleri kamu hizmeti ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının mülkiyet devri suretiyle özelleştirilmesinin mümkün olduğu, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (Cumhurbaşkanı'nın) yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonunca verilen nihaî kararları onaylama yetkisini haiz olduğu, ihale şartnamesi uyarınca ihale komisyonu kararlarının Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasından sonra kesinleşeceği anlaşılmaktadır.
    Olayda, davacı tarafından satış işlemi gerçekleştiren taşınmaza ilişkin imar planlarının iptali istemiyle Danıştay Altıncı Dairesi'nin E:2019/19242 sayılı dosyası nezdinde açılmış olan davanın mevcut olduğu, bu bakımdan taşınmazın satış işleminin planlara karşı açılan dava süreci sonuçlandıktan sonra yapılması gerektiği, ayrıca devam eden süreçte Danıştay Altıncı Dairesi'nin 05/10/2021 tarih ve E:2019/19242 sayılı kararı ile imar planlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğinin ileri sürüldüğü görüldüğünden, imar planlarına karşı dava açılmış olması hâlinde taşınmazın özelleştirme kapsamında satış işleminin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    İmar planları ile, taşınmazların genel kullanış biçimleri, bunların yoğunluk ve düzeni, kamu yararına en uygun kullanım şekli belirlenmektedir. Bu bağlamda, bir taşınmazın imar planının bulunmaması veya taşınmaza ilişkin imar planında meydana gelen bir değişiklik veyahut imar planının yargı kararıyla iptal edilmesi sadece taşınmaza yönelik olarak imar planları ile öngörülen kullanım koşullarını etkilemektedir.
    İmar planları, taşınmaz satış işleminden bağımsız olarak taşınmazın kullanım esaslarına ilişkin temel ilkeleri içerdiğinden, imar planlarındaki değişiklikler taşınmaz satışına engel oluşturmayacağı gibi, ihale sonucu taşınmaz satış ihalesi üzerinde kalan istekli tarafından taşınmaz üzerinde gerçekleştirilecek tasarrufların da imar planına uygun olması gerektiği için ilgili kurum ve kuruluşların izin ve onayına tâbi olacağı da kuşkusuzdur.
    Bu bakımdan münfesih … Gayrimenkul A.Ş. (… Holding A.Ş.) adına kayıtlı, taşınmazın satılmasını teminen gerçekleştirilen ihale tarihinde taşınmazın imar planlarında "Ticaret-Turizm-Konut Alanı, Park ve Yol" alanı olarak planlandığı ve imar planlarının yürürlükte olduğu, ayrıca tanıtım dokümanında meri imar planlarına karşı açılmış dava bulunduğu bilgisine yer verildiği ve isteklilerin bu hususu bilerek ihaleye katıldığı dikkate alındığında, davalı idarece taşınmazın ihaleye çıkarılmasında, imar ve ihale mevzuatının tâbi olduğu temel ilkelere bir aykırılık bulunmamaktadır.
    Öte yandan, uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak 18/04/2019 tarih ve 988 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Altıncı Dairesi'nin E:2019/19242 sayılı dosyasında verilen 05/10/2021 tarihli karar ile, "Dava konusu nazım ve uygulama imar planı değişikliklerinde, karma kullanım alanlarında konut, ticaret ve turizm alanlarının belirsiz olduğu, konut kullanımında ise metrekareye göre ihtimali olarak yapılaşma koşullarının belirlendiği, uygulamada belirsizlik oluşturacağı açıktır.... 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile uyuşmazlık konusu taşınmaza ticaret-turizm-konut olmak üzere karma kullanım kararları getirilmesi ancak, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin "İmar planı ilkeleri" başlıklı 21. maddesinin 10. fıkrası ile 24. maddesinin 9. fıkrası ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 19. maddesinin, 1. fıkrasının, (ğ) bendindeki hükümlere uygun şekilde karma kullanım oranları ayrıştırılarak, açık ve net biçimde tanımlanmamış olması, ayrıca konut alanı için üç farklı parsel büyüklüğü önerildiği hâlde hangi büyüklüğün esas alınarak uygulama yapılacağının belirli olmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle dava konusu planların yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Söz konusu kararda, imar planları ile taşınmaza yönelik olarak "ticaret-turizm-konut" kullanım şekli belirlenmekle birlikte bu kullanım şekillerinin oranlarının ayrıştırılmamış olduğu, ayrıca konut alanı için üç farklı parsel büyüklüğü önerildiği hâlde hangi büyüklüğün esas alınarak uygulama yapılacağının belirli olmadığı gerekçeleriyle imar planlarının hukuka aykırı olduğu belirtilmiş olup, taşınmazın kullanım fonksiyonunun "ticaret-turizm-konut" alanı olarak belirlenmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğuna ilişkin bir tespit yapılmamıştır.
    Ayrıca, ihaleye ilişkin şartnamede, taşınmazın devredildiği tarihten itibaren 5 (beş) yıl içerisinde, idare tarafından yapıları imar planlarına ilişkin olarak verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen gerekli imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemlerin idare tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Ek Madde 3 hükmü çerçevesinde yapılacağı belirtilmiştir.
    Bu itibarla, uyuşmazlığa konu satış işleminin mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği, davalı idarece ihaleye ilişkin tanıtım dokümanında imar planlarına karşı açılmış dava bulunduğu bilgisine yer verildiği, imar planlarının iptali hâlinde tarafların hak ve yükümlülükleri ile uyuşmazlıkların çözüm şeklinin de ihale dokümanında düzenlendiği, imar planları hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararında belirtilen aykırılıkların yeniden yapılacak imar planları ile giderilebilecek nitelikte olduğu, kaldı ki ihaleye konu taşınmaza ilişkin imar planının yargı kararıyla yürütmesinin durdurulması veya iptali hâlinde bu durumun taşınmazın ihale ile satılmasını engellemeyeceği ve doğrudan taşınmaz satış işleminin iptali sonucunu doğurmayacağı hususları göz önüne alındığında, 4046 sayılı Kanun'da yer alan usul ile ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlama ve Hazine'ye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etme amacına uygun olarak gerçekleştirildiği anlaşılan taşınmazın satışına ilişkin komisyon kararının onaylanmasına yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … -TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … -TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi