Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13081
Karar No: 2017/2113
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/13081 Esas 2017/2113 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/13081 E.  ,  2017/2113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların ... 2. Noterliğinin 25/11/2005 tarih 007604 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile ... Mithatpaşa mah. ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda kendilerine intikal eden inşaattaki hak ve hisselerini 3.000,00 TL bedel ile sattıklarını, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, durumu kötü kullanan davalıların satış vaadine konu taşınmazdaki hisselerini 3. bir kişiye sattıklarını ve tapudan devir yaptıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın dava tarihinde ulaştığı piyasa değerinin, bu mümkün olmadığı takdirde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını tarihte davalılara ödenen 3.000,00 TL"nin günümüzde ulaştığı değer olan 8.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya konu yerin intikalini yapmak üzere nazire Aslanyürek"e vekalet verdiklerini ancak bu kişinin eşi olan davacı ile birlikte hareket ederek muvaazalı bir şekilde sözleşme yaptığını, yapılan satış vaadi sözleşmesinden haberleri olmadığını, satış parasının kendilerine verilmediğini, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ... 1. sulh hukuk mah. 2009/1279 esas sayılı dosyası ile akdin feshi için dava açıldığını, gayrimenkul satış vaadi işlemi sırasında ... reşit olması nedeniyle sözleşmenin bağlayıcı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece bozmaya ilamına uyularak; davanın kısmen kabulü ile, 4.333,32 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalıların vekili olan ... ile 25.11.2005 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ... ada ...parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 3.000,00 bedel karşılğında kendisine satıldığını, bu sözleşmenin tapuya şerh verilmemesi nedeniyle bu yerin davalılar tarafından 10.09.2009 tarihinde 3. kişiye satıldığını ileri sürerek taşınmazın bedeli olan 8.000,00 TL"nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar, davaya konu yerin intikalini yapmak üzere ..."e vekalet verdiklerini ancak bu kişinin eşi olan davacı ile birlikte hareket ederek muvaazalı bir şekilde sözleşme yaptığını yapılan satış vaadi sözleşmesinden haberleri olmadığını, satış parasının kendilerine verilmediğini savunarak davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, satış sözleşmesinde taraf olmayan davalıların husumetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Dairemizin 17.03.2014 tarih 2013/25856 esas, 2014/7408 Karar sayılı ilamı ile "Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin taraflarını bağlayacağı açıktır. Her ne kadar, mahkeme gerekçesinde sözleşmenin davacı ile eşi arasında yapıldığı, davalıların husumetinin bulunmadığı değerlendirilmiş ise de, davalılar sözleşmenin tarafıdır. Davacı da sözleşmeden doğan haklarını ister akidinden yani sözleşmenin tarafı olan davalılardan, isterse vekilden isteyebilir. Hal böyle iken, davalıların husumetinin olduğu ve davacının davalılara yönelebilme hakkı olduğu gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davalıların husumetinin olmadığı değerlendirilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." şeklinde hükmün bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalıların 20.09.2001 tarihinde 32 ada 280 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının satışı konusunda ..."e vekalet verdikleri ve bu vekalet ile davaya konu gayrımenkul satış sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından gayrimenkul satış sözleşmenin iptali istemiyle ... sulh hukuk mahkemesinde dava açılmış, bu dava da mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dava dosyası Asliye hukuk mahkemesine gönderilerek 2011/786 Esas sayılı dosya üzerinden davaya devam edilmiştir. Bu davada davacılar, davalı ..."in vekalet görevini kötüye kullanarak diğer davalı ve aynı zamanda eşi olan ..."e davaya konu taşınmazdaki hisselerinin vekaleten satıldığını, satıştan haberlerinin olmadığını ve kendilerine satış parasının verilmediğini ileri sürmüşlerdir. Öncelikle bu davanın işbu dava ile birleştilerek birlikte görülmesi gerekmektedir. Zira 2011/786 esas sayılı davada verilecek olan karar, işbu davanın sonucuna etki edecek nitelikte olup davaların aynı mahkemede görülüyor olmaları nedeniyle yargılamanın her safhasında mahkemece talep üzerine veya resen birleştirme mümkündür. Her iki dava da vekil olan ..."in vekalet görevini kötüye kullandığı ve yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu iddia edilmektedir. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 390/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır. İşbu bu davanın davalıları tarafından ..."e 20.09.2001 tarihinde satış vekaleti verilmiş olup Gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi bu vekaletin verildiği tarihten 4 yıl sonra 25.11.2005 tarihinde yapılmıştır. Satış bedelinin vekalet verenlere ödendiğine ilişkin her iki dava dosyasında da delil yoktur. Düzenleme şeklinde gayrımenkul satış sözleşmesini vekaleten imzalayan ... ile işbu davanın davacısı ve eşi olan ... eylem birliği içinde olup bunun aksi ispat edilememiştir. Gayrimenkul Satış sözleşmesinde satış değeri 3.000,00 TL olarak belirlenmiştir. 2011/786 esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda satış tarihi itibariyle satışa konu yerin değerinin 14.100,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Yani taşınmaz değerinin çok altında bir fiyata satılmış olup ... daha fazla bedelle satın aldığına dair bir iddiada bulunmamıştır. Davalılardan ... adına velayeten ... tarafından vekalet verilmiş olup gayrimenkul satış sözleşmesinin yapıldığı sırada bu davalının reşit olması nedeniyle bu davalı yönünden satış sözleşmesi geçersiz hale gelmiştir. Bu açıklamalardan sonra vekalet görevinin kötüye kullanıldığı anlaşılmakta olup mahmece öncelikle 2011/786 esas sayılı dava dosyasının işbu dava ile birleştirilerek ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının ve davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacı ve davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi