Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14210 Esas 2019/18955 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14210
Karar No: 2019/18955
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14210 Esas 2019/18955 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında kasten yaralama suçundan 3.000,00 Türk lirası adli para cezası verdi. Ancak Adalet Bakanlığı, karara itiraz ederek kanun yararına bozma istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da dosyayı inceleyerek mahkemenin savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle kararı bozdu. Sanığın üzerine atılı suç seçimlik olarak hapis veya adli para cezasını gerektirdiği için savunma hakkının alınmadan mahkumiyet hükmü kurulamayacağı belirtildi. Kararda, atılan suçun kanun maddeleri de açıklandı: kasten basit yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi üzerinden cezalandırılırken, duruşma yapma hükmü ise 5271 sayılı CMK’nin 195. maddesinde yer aldı.
3. Ceza Dairesi         2019/14210 E.  ,  2019/18955 K.

    "İçtihat Metni"

    Kasten yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2018/433 Esas, 2019/217 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23.09.2019 tarihli ve 2019/10367 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2019 tarihli ve 2019/93492 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesinde yer alan "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklindeki hüküm karşısında, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunda hapis ve adli para cezalarının seçimlik olarak öngörüldüğünün anlaşılması karşısında, anılan maddedeki istisnai durumlar dışında olduğu halde sanığın savunması alınıp diyecekleri sorulmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5271 sayılı CMK’nin 195. maddesine göre; suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu maddeki istisnai durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulması mümkün değildir.
    Sanığa atılı kasten basit yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenmiş ve mezkur maddede seçimlik olarak hapis veya adli para cezasına hükmedileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kasten basit yaralama suçu yönünden 5271 sayılı CMK’nin 195. maddesindeki istisnai durumun oluşmadığı gözetilmeden ve sanık ...’in usulüne uygun savunması tespit edilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle mahkumiyet kararı verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2018/433 Esas, 2019/217 Karar sayılı kararının 5271 sayılı 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.