11. Hukuk Dairesi 2019/1586 E. , 2019/8178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/01/2018 tarih ve 2017/100 E. - 2018/24 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/01/2019 tarih ve 2018/680 E. - 2019/41 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “SKYPE” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalı şirketlerce yapılan, 2014/101592 sayılı, “SKYFE+Şekil” ibareli marka başvurusuna iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkin edilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketler vekilleri, taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "SKYPE" ibareli markalarını Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde anlık mesajlaşma, sesli ve görüntülü çağrı özelliğine sahip yazılım vasıtasıyla kullanmakta olduğu, davacının markalarının "SKYPE; SKYPE; SKYPE; ...CERTIFIED; ...IN; ...OUT; ...PRIME; SKYFIND; S+şekil" ibare ve biçimli olduğu, son marka hariç diğer markaların asıl ve ayırt edici unsurunun "SKYPE" ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin "Flight Entertainment SKYFE+şekil" ibaresinden oluştuğu, işarette ilk bakışta göze çarpan unsunun SKYFE ibaresi olduğu, görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle davacının markaları ve başvuru konusu işaretin ilişkilendirmeye neden olacak derecede aynı genel izlenimi bıraktıklarının ilk bakışta anlaşılabildiği, arasındaki kısmi farklılığın anlamsal, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, aksine yakınlaştırdığı, davacının markalarının 9.sınıf ürünleri tümden içerdiği, anılan ürünlerle ilgili satın alma süresi içersinde davacının "SKYPE" ibareli seri mahiyetteki markalarını taşıyan 9.sınıf ürünlerden satın almak isterken davalının "Flight Entertainment SKYFE+şekil" işaretini taşıyan ürün ve hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri, bu hâlin öteden beri kullanılan davacı markalarının tüketiciler nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı, tanınmış markaların daha yüksek bir korumayı hak ettiği, davacı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetlerle ilişkilendirilmesi kaçınılmaz nitelikteki 9.sınıf ürünler için başvurunun tescilinin davacı markalarının tanınmışlığından haksız yararlanma sağlayabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent YİDK"in 2017/M-297 sayılı kararının, 2014/101592 sayılı marka tescil başvurusunun kapsamındaki 9.sınıftaki "ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil)." bakımından, davacı tarafından yapılan itirazların reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2014/101592 sayılı markanın 9.sınıftaki "ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil)." bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirketler ve davalı kurum vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, davalı kurum kararının iptali ile başvuruya konu markanın hükümsüz kılınması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekillerince yapılan istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesince yazılı gerekçelerle esastan reddedilmiştir.
556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve önceki markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer mal ve hizmetleri içeriyor ise markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilir ve önceki marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait itiraza mesnet markalar “SKYPE” ibaresinden, davalılara ait 2014/101592 sayılı başvuru markası ise, beyaz zemin üzerine mavi renk harflerle yazılmış “SKY” ile, kırmızı renk harflerle yazılmış “FE” ibarelerin bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulmuş “SKYFE” ibaresinden ve uçak şeklinden oluşmaktadır. İlk derece mahkemesince, tarafların marka olarak kullanmak istediği işaretlerin benzer olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, başvuru markasının, içerdiği farklı renk ve karakterle oluşturulmuş yazım şekli ve mesnet markalarda yer almayan şekil unsuruyla mesnet markalardan farklılaştırıldığı, anılan farklılıkların ortalama tüketicinin iki farklı marka karşısında olduğunu idrak etmesine yeter düzeyde olduğu, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, ilk derece mahkemesince, davacı yan markalarının tanınmışlığı sebebiyle 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinde belirtilen risklerin de oluşacağı sonucuna ulaşılmışsa da, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri işaretler benzer olmadığından KHK’nın 8/4. maddesinin de somut olay bakımından bir tescil engeli oluşturmayacağı açıktır. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekirken yazılı gerekçelerle başvurunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.