16. Ceza Dairesi 2020/5427 E. , 2020/5700 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Tunceli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2019 tarih ve 2017/159-2020/3 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında:
a) Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63, 54/1. maddeleri gereğince mahkumiyet,
b) TCK’nın 174/1 maddesindeki Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan
CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat,
2-Sanık ... hakkında:
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62,
53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafii Av. ...’in duruşmalı inceleme isteminin,
İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
I-) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan kurulan mahkumiyet kararı ile tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelemesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, tanık ..."nun sanığı teşhis ederek soruşturma aşamasındaki beyanlarında; "Ovacık ilçesinde bulunan Anahita isimli lokantanın önünden geçen Tunceli-Ovacık karayolu bölgesine zırhlı araçların geçişi sırasında patlatılmak üzere Ovacık gücünde Baz (K) ve Bürüks (K) tarafından hazırlanan mayın ve EYP"nin bu şahıs tarafından yerleştirildiğini biliyorum, daha sonra bu mayın askerler tarafından çıkarıldı." şeklinde söylemesi, tanık beyanının kolluk görevlileri tarafından tanzim edilen 15.08.2016 tarihli olay tutanağı ile doğrulanması, sözkonusu tutanak içeriğinde; "14.08.2016 günü Ovacık ilçesinde görevli Özel Harekat unsurlarının devriye görevlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları kontrollerde... Mezarlığı Mevkii Tunceli-Ovacık karayolu Ovacık ilçe girişinde bulunan menfez içerisinde bomba düzeneğinin bulunduğunun tespit edilmesi üzerine gerekli güvenlik tedbirlerinin alındığı ve 15.08.2016 tarihinde düzeneğin kontrollü bir şekilde imha edildiğinin" anlaşılması, Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Büro Amirliği tarafından düzenlenen 13.10.2016 tarihli inceleme raporuna göre; "Menfez içerisine tuzaklanmış, yerleştirilmiş ve güvenli bir noktada müdahale sonucu patlatılarak etkisiz hale getirilen parça ve basınç etkili bombanın, canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde yakıcı, yıkıcı ve tahrip edici özelliğe sahip olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile silahlı terör örgütü üyesi olmak suçu arasındaki geçitli suç özelliği de dikkate alınarak somut olayda sanığın eylemlerinin üyelik boyutunu aşarak "Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğü Bozma" suçunun unsurlarını oluşturduğu, yine sanığın bu bozma gerekçesine göre "Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma veya El Değiştirme" suçunu da işlediği, bu haliyle sanığın Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği halde, yazılı şekilde sadece silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Tunceli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.