Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10654 Esas 2017/6517 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10654
Karar No: 2017/6517
Karar Tarihi: 03.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10654 Esas 2017/6517 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları bir kredi genel sözleşmesi nedeniyle bankaya borçlu hale gelmişlerdir. Borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından takip başlatılmış, davalılar ise itiraz etmişlerdir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek takibin devam etmesine ve davalıların itirazlarının iptal edilmesine hükmetmiştir. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilmiştir ve Yargıtay, davacının yararına kararı BOZMUŞTUR. Çünkü, borçlunun bilinebilir nitelikte olan alacağa İİK'ye göre tazminat verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, kararda belirtilen TBK'nın 88. ve 120. maddeleri işletilerek akdi ve temerrüt faizi belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri detaylı olarak aşağıda verilmiştir:
- İİK'nın 67/2. maddesi: Borçlu tarafından bilinebilir nitelikte olan alacağa İİK'ye göre tazminat verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
- TBK'nın 88. maddesi: Alacaklının faiz hakkı olduğunu belirten madde olarak bilinmektedir.
- TBK'nın 120. maddesi: Faiz oranının belirlenmesi konusunda bilgi veren madde olarak bilinmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/10654 E.  ,  2017/6517 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili bankanın dava dışı... Ltd. Şti. ile kredi genel sözleşmesi akdettiğini, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre, davacı ile dava dışı şirket arasında 29.07.2010 tarihinde kredi genel sözleşmesi imzalandığı sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalanmış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ...İcra Dairesinin 2014/512 esas sayılı dosyasında davalılar adına yapılan takibin kısmen iptali ile 772.349,86 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren %33 oranında ticari faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava Genel Kredi Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari niteliktedir. Bu durumda alacağa işletilecek akdi ve temerrüt faizin tespiti için, düzenlenen sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekirken somut olayda uygulama yeri olmayan TBK"nın 88. ve 120. maddesi uygulanarak akdi ve temerrüt faizinin belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Diğer yandan dava konusu alacak İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca borçlusu tarafından bilinebilir(likit) nitelikte olduğundan davacı yararına İİK"na göre tazminata hükmedilmesi gerekirken bu konudaki talebin reddi de isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.