21. Hukuk Dairesi 2017/766 E. , 2017/4707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Davacı, borçlanmak suretiyle ödediği 1428 prim gün sayısının 18/08/1987-06/08/1991 tarihleri arasına mal edilmesi gerektiğinin tespitine,aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı :
Kurum vekili; yetki, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve derdestlik itirazlarında bulunduklarını, davacının Türkiye"de çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddine talep etmiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 3201 sayılı yasaya göre yapılan borçlanma işleminin hangi döneme mal edilmesi gerektiğine yönelik olduğu, SGK kayıtları ve delil durumuna göre davacının 07/05/2008 tarihli dilekçesiyle yurtdışı hizmetlerinden bir bölümünü borçlanma talebinde bulunduğu, davalı kurumca 7333 günlük süre için borçlandırma işlemi yapılıp borç tahakkuk ettirildiği, davacı tarafından 1428 güne tekabül eden 5.000 USD tutarındaki borçlanma bedelinin ödendiği, davacı tarafça 1428 günlük borçlanma süresinin 18/08/1987 - 06/08/1991 tarihleri arasındaki döneme hasredilmesi talebinin kurumca ilgili genelge gerekçe gösterilip 13/01/2014-31/12/2007 tarihleri arasına yerleştirildiğinin bildirildiği, davacının talebine göre işlem yapılması halinde borçlandığı süreler 18/08/1987 - 06/08/1991 tarihleri arasında değerlendirilmiş olacağı, emsal nitelikli Yargıtay 10. H.D"nin 2013/20389 E 2015/ 2964 K sayılı ilamında da belirtildiği gibi yaşlılık aylığı tutarının sigortalının borçlandığı döneme göre farklılık arz etmesi karşısında kurumun sigortalıyı bu yönde bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmeyip sigortalının zarara uğramasına neden olduğu gibi sigortalının yurt dışında geçen ve borçlanmaya tabi sürelerin bir kısmını borçlanması halinde borçlanılan sürelerin hangi tarihler arasına mal edileceği yönünde yasal düzenleme bulunmadığından aksi yönde sigortalı lehine uygulama yapılmasını engelleyen düzenleme de olmayıp, borçlanılan dönemin sigortalı lehine belirlenmesi ve
sigortalının talebine göre ilgili aylara mal edilmesi gerektiği, gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının borçlanmak suretiyle ödediği prim günlerinin yargı kararıyla Türkiye sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilip kesinleşen 18/08/1987 tarihinden itibaren 1428 gün olacak şekilde 18/08/1987 - 06/08/1991 tarihleri arasına mal edilmek suretiyle intibakıyla borçlanma tahaakkuk cetvelinin buna göre düzeltilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kurum vekili; davacının borçlanma talep dilekçesinde hangi tarihler arası borçlanmak istediğini belirtmediğini, ilgili genelge ve talimat gereği, borçlanılan sürenin, borç tahakkuk cetvelindeki son tarihten geriye doğru gidilerek tespitinin gerektiği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu;
kısmi borçlanma halinde bu sürelerin hangi tarihlere mal edileceği konusunda yasal bir düzenleme bulunmamakta, 06.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren Yurt dışında Geçen Sürelerin Borçlandırılmasına ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik"in 12. maddesinin 1. fıkrasında; başvuru sahibince borçlanmak istenilen süre belirtilmişse belirtilen sürenin, belirtilmemişse belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanmak istediği gün sayısının esas alınacağı belirtilmiş, 5510 sayılı Kanun"un 41. maddesinin son fıkrasına göre ise 01.10.2008 tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmaların ise ilgili aya mal edileceğinin düzenlendiği, kısmi borçlanma sonucu bedeli ödenen sürenin, yurdışında çalışmaların başladığı tarihten itibaren ileriye doğru mal edilmesi halinde sigortalıya sağlanacak aylık tutarını olumlu etkileyecek olması ve Kurumun bu lehine durum konusunda sigortalıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamadığı, gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir
F)Temyiz :
Davalı Kurum vekili, davacının borçlanma talep dilekçesinde hangi tarihler arası borçlanmak istediğini belirtmediğini, Kurum işleminin doğru olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
“Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı sigorta başlangıcının 18.08.1987 tarihi olduğu, 07/05/2008 tarihinde yurtdışı borçlanma talebinin olduğu,Kurumun 18.08.1987-31.12.2007 tarihleri arası 7333 prim gün tahakkuk çıkardığı,davacının 1428 prim gün kısmi borçlanma bedelini 21.07.2014 tarihinde ödediği, davacının 28.04.2015 de 1428 prim gün sayısını 1987-1991 arası kabul edilmesi için Kuruma başvurduğu, Kurumun bu talebi 13.08.2015 de reddettiği anlaşılmaktadır
3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre; Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında eldeki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.