Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5028
Karar No: 2010/4743
Karar Tarihi: 12.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5028 Esas 2010/4743 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5028 E.  ,  2010/4743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


    ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 09.12.2009 gün ve 157/1038 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, tarafların 1999 yılında evlenip, 2006 yılında boşandıklarını, davalının 1.1.2002 tarihinden sonra edindiği maaş gelirlerinin, Sinop Limanına 139 bağlama nosu ile kayıtlı teknenin ½ hissesinin, tarafların paylı mülkiyetinde olan bu teknenin davalı tarafından ticari olarak kullanılması nedeniyle elde ettiği gelirlerin, emekli ikramiyesi ve aylıklarının davalının edinilmiş malları olduğunu, vekil edeninin edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince bu değerler üzerinde hak sahibi bulunduğunu, bundan ayrı tarafların paylı mülkiyetinde olan yukarıda bağlama nosu yazılı teknenin vekil edeni tarafından davalıya kiralanmasına ve bu konuda kira sözleşmesi düzenlenmesine rağmen kira bedelinin de davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek vekil edeninin katılma alacağının tesbitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL alacağın boşanma kararı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve ayrıca tarafların paylı mülkiyetinde olan teknedeki davalıya ait payın bedelinin ödenmesi karşılığında TMK.nun 226/2. maddesi hükümleri uyarınca iptal edilerek üstün hak sahibi olan vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istediklerini bildirmiş, daha sonra TMK.nun 226/2. maddesine dayalı isteklerinden feragat ettiklerini açıklamıştır.
    Davalı vekili ise, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Sinop Aile Mahkemesi olduğunu ve esasen davanın mal rejimine ilişkin olmaması nedeniyle görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini ileri sürerek haksız ve yersiz bulunan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 22.125,00 TL tasfiye alacağı ile 500,00 TL ödenmeyen kira bedelinden alacak olmak üzere ceman 22.625,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin tasfiye alacağı talebinin (katkı alacağı) ve feragat nedeniyle ortak teknedeki davalı payının TMK.nun 226/2. maddesi uyarınca davacıya özgülenmesi talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabul edilen tasfiye alacağına ilişkin bölümü davalı vekili tarafından, tasfiye alacağının redde yönelik hüküm bölümü ise, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    . Taraflar 19.11.1999 tarihinde evlenmişler, 22.12.2005 tarihinde açılan İzmir 11. Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 18.12.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202) Davacı ..., davalının 1.1.2002 tarihinden sonraki döneme ilişkin bulunan edinilmiş mallarına yönelik olarak katılma alacağı isteğinde bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın edinilmiş mallara katılma rejimi ilkeleri gereğince çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Taraflar İzmir 11. Aile Mahkemesi hükmü ile boşandıklarına göre; TMK.nun 214. maddesi hükmü uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yetkili ve görevli olan mahkemenin İzmir Aile Mahkemeleri olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. TMK.nun 222/son maddesi gereğince bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir ise de, aynı kanunun 223/1. maddesi hükümlerine göre; her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Bu düzenleme gereğince davacının 1.1.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar geçen dönemde davalının edindiği ve TMK.nun 219. maddesi gereğince edinilmiş mal olduğu konusunda tartışma bulunmayan maaş, çalışmaları karşılığında elde ettiği diğer edinimler ile emeklilik aylıklarına ilişkin olarak katılma alacağı isteğinde bulunabilmesi için davalının bu gelirlerle bir mal edinmiş olması veya tasarrufta bulunması gerekir. TMK.nun 235/1 maddesi uyarınca, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiyeye katılır. Dosya içeriğine göre, davacı bu gelirlerle davalının edindiği bir mal varlığından söz etmediğine göre, maaş, emeklilik aylığı ve diğer çalışmaları karşılığında elde ettiği gelirler üzerinde katılma alacağı bulunduğunu ileri sürerek hak talebinde bulunamaz.
    Davacının emeklilik ikramiyesine ilişkin isteğine gelince, TMK.nun 219. maddesindeki düzenlemeye göre; emeklilik ikramiyesi edinilmiş mal olup, aynı kanunun 228. maddesi hükümlerine göre yapılacak hesap sonunda davalının kişisel malı olarak belirlenen miktarın düşülmesiyle bulunan miktar üzerinde davacı hak sahibi olabilir ise de, davalı tarafından emeklilik ikramiyesinin, taraflar adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunan teknenin vasıflarının iyileştirilmesinde kullanıldığı anlaşılmış bulunduğuna ve dolayısı ile bu iyileştirmenin davacının teknede bulunan payının değerinin artmasını sağladığına göre; davacının emeklilik ikramiyesi üzerinde de hak iddia etmesi mümkün bulunmamaktadır.
    Davacı, taraflar adına kayıtlı bulunan teknenin davalı tarafından ticari şekilde işletildiğini ileri sürerek bu şekilde tasarruf nedeniyle davalının elde ettiği gelirlerde, edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince hak sahibi bulunduğunu ileri sürmektedir. Davacı taraf dava konusu teknenin edinildiği (alıma ilişkin sözleşme 12.11.2003 tarihli olup, gemi siciline kayıt tarihi 10.9.2004 tarihidir.) tarihten taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 22.12.2005 tarihine kadar dava konusu teknenin ticari şekilde işletilmesi sonucunda gelir elde edip etmediğini, gelir elde edilmiş ise ne kadar elde ettiğini ve bu gelirden işletme nedeniyle yapılacak zorunlu masraflar vs. çıkarıldıktan sonra kalan artık bir değerin bulunduğunu somut olarak kanıtlayamamıştır. Kayıt ve belgelere dayanmayan, soyut bazı değerlendirmelerle böyle bir iddianın kanıtlanabileceğinden söz edilemeyeceğine göre; hesaplamada dikkate alınmaması doğrudur.
    Sinop Limanı 139 bağlama nosunda taraflar adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunan teknenin davalı adına olan ½ hissesine yönelik katılma alacağı isteğine gelince, dava konusu bu tekne dosya arasında bulunan kayıt ve belgelerden de anlaşılacağı üzere, 1.1.2002 tarihinden sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilerek taraflar adına eşit pay şeklinde kayıtlanmıştır. Davacı bu teknenin alımına kişisel malları ile katkı yaptığını ileri sürüp kanıtlayamadığına göre; tarafların edinilmiş malları ile alındığının kabulü gerekir. Taraflar, edinilmiş malları ile bu tekneyi birlikte aldıklarına ve birlikte eşit paylarla adlarına tescilini sağladıklarına göre; tekneye ilişkin mal rejimi tasfiyesi; anlaşmaya dayalı bir biçimde teknenin alındığı tarihte yapılmış bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla tekne alındığı tarihte tarafların kişisel malları olarak hesaba katılmıştır. Davacı, davalıya ait kişisel mal niteliğinde bulunan ½ payın değerinin artmasını sağlayacak bir katkıda bulunduğunu yani davalıya ait bu payda değer artış payı alacağı (TMK.nun m.227) bulunduğunu ileri sürüp kanıtlayamadığına göre; davalı adına kayıtlı ½ payda katılma alacağı hakkının bulunduğu düşünülemez. Açıklanan bu olgular karşısında davalıya ait ½ paya yönelik olarak açılan katılma alacağına ilişkin isteğin tamamının reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı olduğu şekilde davacının, bu pay nedeniyle 22.125,00 TL tasfiye alacağı bulunduğu yolundaki değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 22.125,00 TL tasfiye alacağına ilişkin usul ve kanuna aykırı bulunan hüküm bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 305,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine 12.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi