Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6889
Karar No: 2018/1049
Karar Tarihi: 08.02.2018

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6889 Esas 2018/1049 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2016/6889 E.  ,  2018/1049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Beraat

    1-Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
    2-Sanık hakkında "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile mütalaaya uygun olarak "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında atılı suçu kabul etmemesi ve... Harfiyat Nak. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen 05.05.2010 tarihli VDENR-2010-X-026/12 sayılı Vergi Tekniği Raporunda; "kara yolu ile şehirlerarası yük taşımacılığı işi ile iştigal eden şirketin 2004 mali yılı ortalama KDV matrahı 105.417,64 tl iken 2005 ve 2006 hesap dönemlerinde fatura kestiği ayların aylık ortalama KDV matrahının 549.921,26 tl olduğu, mükellef kurumun tahakkuk eden vergilere ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığı ve 16.04.2010 tarihi itibarıyla gecikme zammı ile birlikte toplam borç tutarının 778.913,50 tl olduğu, sanığın 2005 yılı defterlerini incelemeye ibraz etmediği, mükellef kuruma yapılan 16.07.2004 tarihli yoklamada; faaliyet gösterilen işyerinin büro olarak kullanılmakta olduğu, takriben 10 m2 olduğu, işyeri için aylık 140,00 tl kira bedeli ödendiği, 2 adet masa, sandalyeler ve raf dolabının olduğunun tespit edildiği, daha sonra yapılan yoklamalarda ise adreste ödevli şirketin bulunmadığı, muhtarlıkta kaydının olmadığı ve adresteki dükkanın boş ve kapalı olduğu, 30.06.2006 tarihi itibari ile bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle resen sicil terk işlemi yapılmasına karşılık kurumun Hitit Vergi Dairesine matrahlı olarak beyanname vermeye devam ettiğinin anlaşılması ile 17.11.2006 ve 08.12.2006 tarihi itibarıyla yapılan yoklamalarda; şirketin başka adreste faaliyetine devam ettiği, şirketin verilen adresi büro şeklinde kullandığı, işyerinin 100 m2 olduğu, 250 tl kira bedeli ödendiği, adreste muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, çalışan işçisinin bulunmadığı, 6 adet aracının olduğu, mükellef kurumun aktifinde bulunan 4 araca haciz şerhi konulduğunun tespit edildiği, kurumun 2004 yılında cirosu 1.265.011,71 tl iken 2005 hesap döneminde 5.750.383,67 tl ve 2006 yılının yalnızca 5 ayında kesilen fatura toplamının 2.498.435,23 tl olduğu, yapılan bilanço, gelir tablosu analizi ve tespitler muvacehesinde şirketin düşük sermaye yapısı ve işçi çalıştırmaksızın 2004 yılından 2005 yılına sağlamış olduğu ciro artışının iktisadi ve teknik icaplara göre mümkün olmadığının" belirtilmesi karşısında; 2006 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak, sahte fatura düzenlemek suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2006 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturaların asılları ya da suretlerinin dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında; 2006 takvim yılına ait fatura asıl ya da örneklerinden de kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; sanığın düzenlemiş olduğu faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerekirse suça konu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yalnızca bilirkişi raporu ile sanığın suçlamayı kabul etmeyen savunmasına dayanılarak yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi