Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4910
Karar No: 2019/8174
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4910 Esas 2019/8174 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4910 E.  ,  2019/8174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/06/2018 tarih ve 2017/16-2018/569 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı banka arasında muhtelif tarihlerde genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve muhtelif tutarlarda ticari kredi kullandığını, bu kredi sözleşmeleri nedeniyle müvekkilinden haksız bir şekilde toplam 5.837,25 TL komisyon alındığını ileri sürerek 5.837,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıdan tahsil edilen tutarların yasal düzenlemelere uygun olduğunu, ayrıca sözleşme öncesi düzenlenen bilgi formunda alınacak masrafların açıkça belirtildiği ve bu masrafların davacı tarafından kabul edildikten sonra sözleşmenin imzalandığı, ayrıca davacıya verilen geri ödeme planlarında da tahsil edilecek masrafların açıkça yazılı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olması sebebiyle davaya bakma görevinin de Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu, davacı bankanın, tahsil ettiği tutarların verilen bir hizmetin karşılığı olduğunu ispat edemediği, ayrıca, kredi sözleşmesinde hangi işlemler için ne oranda komisyon alınacağının belirlenmediği, sözleşmenin bu yönüyle muğlak olduğu, bu nedenle kredi sözleşmesinde yer alan masraf tahsiline ilişkin hükümlerin davalı bankanın avantajlı konumunu kullanarak sözleşmeye koymuş olduğu, karşı taraf aleyhine ve iyi niyet kurallarına aykırı genel işlem koşulu niteliğinde hükümler olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.837,25 TL"nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ticari kredi sözleşmesi sebebiyle komisyon vs gibi adlar altında tahsil edilen tutarların istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dairemizin, 04.10.2016 gün, 2016/7538 Esas- 2016/7764 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulları olarak kabul edilebilmesi için bu hükümlerin; sözleşme hükmü olması, önceden tek taraflı olarak hazırlanması, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanılmak amacıyla düzenlenmiş olması ve belirtilen nitelikteki sözleşme hükümlerinin kullanan tarafından sözleşme yapılırken karşı tarafa sunulması gerekir. Ancak bu dört unsurun tamamını taşıyan sözleşme hükümleri genel işlem koşulu olarak nitelendirilir. Bu unsurlardan birinin dahi eksik olması, sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu olarak nitelendirilmesine engel olur.
    Genel işlem koşulu olarak nitelendirilemeyen sözleşme hükümlerine genel işlem koşulları için getirilen düzenlemeler uygulanmaz. Bundandır ki sözleşme hükümlerinin öncelikle genel işlem koşulu olup olmadığı denetlenmelidir. Ayrıca, genel işlem koşulları genel nitelikte hükümlerdir. Genel nitelikteki hükümler içinde bulundukları Kanunun tümüne veya aynı nitelikteki ilişkilere uygulanabilir. Türk Borçlar Kanunundaki genel işlem koşulları ile ilgili hükümler genel işlem koşulları içeren bütün sözleşmeleri kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca genel işlem koşullarını düzenleyen maddeler emredici hükümlerdir.
    Genel işlem koşulları, taraflar arasında bozulan menfaat dengesini tekrar kurmayı ve sözleşme adaletini sağlamayı, denetim yolu ile gerçekleştirir. Bu denetimler, kapsam denetimi (TBK. m. 21/1), şaşırtıcı genel işlem koşulu denetimi (TBK. m. 21/2), yorum denetimi (TBK. m. 23), değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetimi (TBK. m. 24) ile içerik denetimi (TBK. m. 25) diye sıralanabilir. Yine genel işlem koşulları içinde öngörülmüş bu denetimler farklı yaptırımlara bağlanmıştır. Kapsam, şaşırtıcı genel işlem koşulları, değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetiminin yaptırımı yazılmamış sayılma, yorum denetiminin mueyyidesi aleyhe yorum, içerik denetiminin yaptırımı ise kısmi hükümsüzlüktür.
    Kapsam denetiminden (BK. m. 21/1), şaşırtıcı genel işlem koşulları denetiminden, (BK m. 21/2), değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetiminden (BK. m. 24) geçen genel işlem koşulları bu denetimleri geçemeyen genel işlem koşullarının aksine sözleşmede geçerli bir şekilde kalmaya devam eder.
    Ayrıca bir sözleşme düzenlemesi genel işlem koşulu olarak nitelendikten sonra, kapsam denetimi yönünden, müzakere yapıldığını ispat yükü genel işlem koşuluna dayanan tarafa geçer. Bu ispat yükü ancak sözleşme metni dışındaki unsurlarla yerine getirilebilir. Şaşırtıcı genel işlem koşulları ile değiştirme ve yeniden düzenleme yapma yasağı denetimi dışında kalan ve denetim sonucu yazılmamış sayılarak sözleşme dışında bırakılan genel işlem koşullarının, sözleşmede meydana getirebileceği sözleşme boşluklarının hakim tarafından doldurulması gerekmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarında, kredi sözleşmelerinde yer alan masraf tahsiline ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılması sebebiyle oluşan boşlukların öncelikle bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek doldurulması gerektiğine işaret edilmektedir. Böylelikle genel işlem koşulları ile taraflar arasında bozulmuş olan hak ve borçların adil dağılım dengesi yanı menfaatler dengesi sağlanmış olur.
    Kapsam (Yürürlük), şaşırtıcı genel işlem koşulu, değiştirme ve yeniden düzenleme yasağı denetimini geçen ve yazılmamış sayılma müeyyidesi ile karşılaşmayan genel işlem koşulların son olarak içerik denetimine (TBK.m.25) tabi tutulurlar.
    Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, mahkemece, sözleşmede yer alan komisyon ve tahsis ücreti alınacağına dair hükümlerin miktar itibariyle belirsiz olması gerekçe gösterilerek, davalı bankanın üstün konumunu kullanarak tek taraflı olarak ihdas ettiği, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve dürüstlük kurallarına aykırı genel işlem koşulu niteliğinde hükümler olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, usulüne uygun olarak kapsam denetimi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Zira, davalı banka, taraflar arasında 07.03.2014 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesinden önce davacıya bilgilendirme formu verildiğini savunmuş olup, sözleşmenin imzalanmasından önce 05.03.2014 tarihinde düzenlenen ve davacının imzasını havi bilgilendirme formunu dosyaya ibraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle, davalı banka tarafından ibraz edilen belgeler gözetilerek kapsam denetimi yapılması, belirtilen hususların yazılmamış sayılması durumunda, boşluk olduğunun kabulü ve oluşacak boşluğun yukarıda da işaret edildiği bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek doldurulması, yapılan kapsam denetimi neticesinde sözleşme hükmünün yazılmamış sayılması müeyyidesi ile karşılaşmayacağının kabulü durumunda ise içerik denetimi yapılması, bu kapsamda, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. adlarla masraf alınabileceğine dair hüküm olmakla birlikte, miktar ya da oran belirtilmediğinden, banka tarafından alınan masraf tutarının dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığının, bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek, belirlenmesi ve varsa fazladan tahsil edilen tutarların davacıya iadesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi