Esas No: 2022/334
Karar No: 2022/1810
Karar Tarihi: 18.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/334 Esas 2022/1810 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, kişinin meslekten çıkarılmasına ilişkin kararın temyizen incelenmesi istemiyle yapılan başvuruyu reddetti. Davacının FETÖ ile irtibatlı olduğuna karar verildi. Kararın hukuka aykırılık görülmediği ve davacının maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi isteminin reddedilmesi gerektiği belirtildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi gereğince davacıdan yargılama giderlerinin tahsil edilmesi kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi
- 677 Sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/334
Karar No : 2022/1810
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 29/09/2021 tarih ve E:2017/1120, K:2021/2773 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 29/09/2021 tarih ve E:2017/1120, K:2021/2773 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmeyerek;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği, anılan karara karşı yapılan temyiz başvurusunun ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının … esasına kaydedildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yer alan tespitlerin incelenmesinden; davacı tarafından kullanılan … GSM numarasından ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
KHK ile kapatılan dernek üyeliği yönünden, FETÖ'ye irtibatı ve iltisakı bulunduğu gerekçesiyle, 677 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi ile kapatılmış olan Sındırgı ve Köyleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği'nin üyesi olmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, herhangi bir terör örgütüne üye olunmadığı, savunma alınmadan meslekten çıkarma kararı verilmesinin mevzuata aykırı olduğu, delillerin kişiselleştirilmediği, Bylock veya başka bir programın indirilmediği ve hiç kullanılmadığı, tespit tutanağındaki telefon numarası ve IMEI numarasının davacıya ait olmadığı, ceza soruşturması sürecinde bu hususların tespit edildiği, aleyhine beyanda bulunan tanıkların iki tanesinin etkin pişmanlıktan yararlanan ve davacının terör örgütü üyesi olduğuna dair beyanları olmayan kişiler olduğu, tanıklardan bir tanesinin beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulunulduğu, KHK ile kapatılan dernek üyeliği yönünden ise, bu derneğe olan üyeliğin yıllar önce sonlandırıldığı ve derneğin KHK ile kapatılmayıp daha önceki bir tarihte feshedildiği halde, bu hususa dayalı olarak hüküm kurulmasında isabet olmadığı, dava konusu işlemin Anayasa'nın 15. ve 38. maddelerine ve kanunsuz suç ve ceza olmayacağı yönündeki ilkeye aykırı olduğu, bu işlemle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve 11. maddelerinin, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 29/09/2021 tarih ve E:2017/1120, K:2021/2773 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 18/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.