3. Ceza Dairesi 2019/14061 E. , 2019/18949 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanıklar ..., ... ve ... "in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2 ve 52/2. maddeleri gereğince, 2.400,00 Türk lirası (sanıklar ... ve ... hakkında ikişer kez) adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2013 tarihli ve 2012/342 Esas, 2013/152 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 16.09.2019 tarihli ve 2019/8875 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.09.2019 tarihli ve 2019/92946 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225/1. maddesi gereğince, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği cihetle, somut dosya kapsamına göre, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 02.05.2012 tarihli ve 2011/20005 soruşturma, 2012/2925 Esas, 2012/1033 sayılı iddianamesiyle sanık ..."ün müşteki ..."e, sanık ..."in müşteki ..."e, sanık ..."in ise müşteki ..."e yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle, 5237 sayılı Kanun"un 86/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası sonunda, mahkemesince haklarında cezalandırılma talebini içerir bir iddianame bulunmadığı hâlde ek savunma verilmek suretiyle sanık ..."ün müştekiler ... ve ..."e, sanık ..."in müşteki ..."e ve sanık ..."in müştekiler ... ile ..."e karşı basit yaralama eyleminden ayrıca mahkûmiyetlerine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nin 225/1. maddesine göre; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.”
5271 sayılı CMK’nin 226/1 ve 2. maddelerine göre ise; “ (1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
(2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.”
Dosya kapsamına göre; Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 02.05.2012 tarihli ve 2011/20005 soruşturma, 2012/2925 Esas, 2012/1033 sayılı iddianamesinin sevk maddeleri ve anlatımı incelendiğinde sanık ... hakkında müştekiler ... ve ... e, sanık ... hakkında müşteki ..."e ve sanık ... hakkında müştekiler ... ile ."e karşı kasten basit yaralama suçlarından cezalandırılma talebi ile açılan bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mağdurların yaralamaları ile ilgili haklarında iddianame düzenlenen kişiler hakkında yapılan yargılama sırasında adı geçen sanıkların da belirtilen mağdurlara yönelik yaralama eylemini gerçekleştirdikleri kanaatine varılması halinde; bu hususta, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Mahkemece uygulanma koşulu oluşmadığı gözetilmeden sanıklara 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine göre ek savunma hakkı verilerek ve 5271 sayılı CMK"nin 225/1. maddesine aykırı olarak sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık ..."ün katılanlar ... ve ..."i, sanık ..."in katılan ...", ve sanık ..."in katılanlar ... ile ..."i basit yaralamadan mahkumiyetlerine dair Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2013 tarihli ve 2012/342 Esas, 2013/152 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.