MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53/1, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ..., sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın kullanmış olduğu telefon hattından arayan ve kendisini Cumhuriyet Savcısı olarak tanıtan erkek sesli bir kişinin katılana hitaben hesaplarının terör örgütünün eline geçtiği, kimlik bilgileri ile terör örgütünün bankalarda kendi adına hesap açtığı, açılan bu hesaplar üzerinden terör örgütünün para transferi yaptığını söyleyerek katılanın para göndermesini sağladıklarının iddia edildiği olayda;
1- Sanık ... yönünden yapılan temyiz itirazının incelenmesinde;
UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ... karar tarihinden sonra, 02/11/2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, TCK’nın 64/1. ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık ... Karasal yönünden yapılan temyiz itirazının incelenmesinde; sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-Lmaddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanık ..., sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.