1. Hukuk Dairesi 2018/2267 E. , 2019/2610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve tescile dayanak olan hak sahipliği kararının ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davalılar vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiş, kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine anılan istinaf dairesince, önceki kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvuran davalıların, Mahalli İskan Komisyonu’nun 26.09.1998 tarih ve 105 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...’nun ebeveyninin yanında topraklandırıldığı halde yeniden hak sahibi yapıldığının tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 12 no’lu kararı ile 26.09.1998 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir.
Davalılar, Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 12 no’lu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve tescile dayanak olan hak sahipliği kararının ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davalılar vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiş, kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine anılan istinaf dairesince, önceki kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın tapuya tesciline dayanak olan tahsisinin iptaline ilişkin idari işlemin ... İdare Mahkemesinin 2015/635 esas, 2015/545 sayılı kararı ile iptal edildiği ve anılan iptal kararının kesinleştiği, böylece taşınmazın tesciline dayanak idari işlemin varlığını devam ettirdiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, eldeki davada dava değerinin 10.000,00 TL olarak belirtildiği, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin keşfen 120.000,00-TL olarak belirlendiği, davacı idarenin 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harçtan muaf olması nedeniyle tamamlama harcını ikmal etmediği, bu gerekçeyle davalılar lehine mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Hüküm, davalılar tarafından yargılama gideri ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasında "Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder" düzenlemesine yer verilmiş olup, dava tarihi itibariyle davalı tarafın hak sahipliği iptal edilmiştir. Anılan madde dava açıldıktan sonra yürürlüğe girmiş olup, davacı tapu iptali ve tescil davası açmakta haklıdır. Bu durumda yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.
Öte yandan, kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olduğundan, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
O halde, çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin keşfen 120.000,00-TL olarak belirlenmesi karşısında, davacı idarenin harçtan muaf olması vekalet ücretinin hesaplanmasında sonuca etkili olmayacağına göre, 120.000,00-TL değer üzerinden temyiz kesinlik sınırı belirlenerek buna göre mahkemece değerlendirme yapılacağı kuşkusuzdur.
Bu nedenle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 22.02.2018 gün ve 2017/68 Esas, 2018/31 Karar sayılı ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı gözetildiğinde davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.