
Esas No: 2021/12456
Karar No: 2022/8266
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12456 Esas 2022/8266 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/12456 E. , 2022/8266 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/236 Esas, 2014/138 sayılı kararıyla, ..., 534 ada, 1 sayılı parselden ifrazen oluşan 534 ada, 4 sayılı parsel sayılı taşınmazın ... Belediye Başkanlığı adına olan tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapudan terkinine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 29.04.2013 tarihinde karşı dava olarak açılıp, tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır.
4271 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan davalarda değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanan Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesine göre; arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde, şirkete yapılan özel amaçlı satış emsal olarak alındığı gibi, emsal alınan taşınmazın emlak vergi değeri ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırmasında dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşıldığı halde, ters orantı kurularak emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle bedel belirlenmesi nedeniyle rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,12/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.