2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6674 Karar No: 2019/10227 Karar Tarihi: 11.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/6674 Esas 2019/10227 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık müdafii tarafından temyiz istemi yapılmıştır. Ancak, sanığa atanan müdafiinin temyiz yetkisinin bulunmadığı ve temyize hakkı olmayan müdafiinin temyiz isteminin reddedildiği belirtilmiştir. Ayrıca, önceki bir ceza davasında sanığa verilen erteleme hükmünün sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmemiştir. Ayrıca, yeniden yargılanma sürecinde sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, sanığın temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak, 1412 sayılı CMUK'nun 317. ve 326/son, 5237 sayılı TCK'nın 51, 53 ve 168/1. maddeleri kararda açıkça vurgulanmıştır.
2. Ceza Dairesi 2019/6674 E. , 2019/10227 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın müdafii talebinin bulunmadığı, müdafii tarafından süresinde yapılmayan temyizin sanık yönünden bağlayıcılığının olmadığı ve sanığa yapılan tebligat üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilmiştir. 1) Sanık müdafii Av. ...’nin temyiz istemi hakkında yapılan incelemede; Kovuşturma aşamasında sanığın alınan savunmasında müdafii isteminin bulunmaması ve sanığa müdafii atanmasının da zorunlu olmadığının anlaşılması karşısında, sanığa barodan atanan müdafiinin temyiz yetkisinin bulunmadığı nazara alındığında, temyize hakkı olmayan müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2) Sanığın temyiz istemi hakkında yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-21.03.2007 tarihinde sanık hakkında verilen 2 yıl hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi gereği ertelenmesine karar verildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine 05.05.2010 tarihli 6. CD’nin bozma ilamına uyularak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında hükmün aynen 2 yıl hapis cezası olarak açıklanmasına karar verilerek, bozma öncesi verilen erteleme hükmünün 1412 sayılı CMUK"nın 326/son. maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinin gözetilmemesi, 2-Mağdurun telefonunu geri aldığını ve zarar ziyan talebinin bulunmadığını beyan ettiği, sanığın da 16/01/2007 tarihli celsede "350 TL vererek zararı karşıladığını" beyan ettiği görülmekle, sanığın mağdurdan çaldığı telefonu ... İletişim isimli telefoncuya sattığı, oradan da telefonun... tarafından satın alındığı, satın alan şahsın zararının karşılanıp karşılanmadığı araştırılarak sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.