Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/13924 Esas 2022/8218 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı mirasçıları vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazineden, haksız fiil hükümlerine uyarınca diğer davalılardan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince Hazine yönünden davanın reddine, diğer davalı kişiler yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının maliki olduğu ... parsel sayılı, arsa vasıflı taşınmaz üzerinde inşaat yapmak üzere davalılardan ... ile Ankara 45. Noterliğinin 05/10/2011 tarih ve 22252 yevmiye numaralı satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşme ile yapılacak 5, 8, 9, 11, 15 ve 16 numaralı bağımsız bölümlerin davacıya ait olacağının kararlaştırıldığı, davacının yurtdışında yaşıyor olması nedeniyle taşınmazda bulunan tüm bağımsız bölümlerin satışı için kardeşi ...'...C. Deventer Başkonsolosluğu'nun 27/11/2013 tarih ve 4706 belge numaralı vekaletnamesi ile yetki verdiği, bu vekaletname kullanılarak 8 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin 13/12/2013 tarihinde davalı ...'e; 9 numaralı bağımsız bölümün 18/03/2014 tarihinde, 15 numaralı bağımsız bölümün 25/03/2014 tarihinde davalı ...'a; 16 numaralı bağımsız bölümün 25/03/2014 tarihinde davalı ...'a satıldığı, davalıların da taşınmazları üçüncü kişilere sattıkları, 04/08/2014 tarihinde açılan eldeki davada, davalı kişilerden 72 yaşındaki vekil ...'ın yaşlılığından faydalandıkları iddiası ile genel hükümlere göre; davalı Hazine'den 72 yaşındaki vekil ...'ın yaptığı işlemin hüküm ve sonuçlarını bilip bilmediği konusunda gerekli araştırmanın yapılmaması ve doktor raporu aldırılmaması sebebiyle TMK'nın 1007. maddesi hükümlerine göre tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
T.C. Deventer Başkonsolosluğu'nun 27/11/2013 tarih ve 4706 belge numaralı vekaletnamesi ile yetki verilen ...'ın, satış işlemlerinin yapıldığı tarihte ve yargılamanın devamı sırasında dahi fiil ehliyetine sahip olmadığına ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığı, ...'ın mahkemede tanık sıfatıyla alınan ifadesinde "zihinsel bir rahatsızlığım da yoktur" beyanında bulunduğu, mahkemece aksi yönde bir gözlemde bulunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının, tapu memurlarının eylemlerinden kaynaklanan ve TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tazmini gereken bir zararı olmadığından davalı Hazine yönünden davanın reddine ve belirsiz alacak davası olarak açılan davada bir kez talep arttırım talebinde bulunulabileceğinden ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.