17. Hukuk Dairesi 2016/3857 E. , 2019/1898 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ..."ın yönetimindeki araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarparak, müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, davalı ..."nın karşı aracın maliki ve davalı ...Ş’nin zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortacısı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, kazada müvekkilinin sol kalçasından, sağ dirseğinden ve kulağından ağır bir şekilde yaralandığını, sol kalçasına platin takıldığını, ağır ameliyatlar geçirdiğini, halen tam olarak iyileşemediğini, tedavi giderlerinin davalılar tarafından karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maluliyet, 100,00 TL tedavi giderleri, 100,00 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek kademeli faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalı ... şirketinin sorumluluğunun, sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı tutulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkili idarenin olayın meydana gelmesinde kusuru ve ihmali bulunmadığını, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın husumet yönünden ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kısmen kabulüne, davalılar T.C ..., ... ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi yönünden 6.753,74 TL"nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı ..."e verilmesine, 75,00 TL tedavi gideri yönünden davalı ... Şirketi"nin sorumlu tutulmasına ve şirketten alınarak davacı tarafa ödenmesine, yasal faizin ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 30/05/2012 tarihi, Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi"nden ise 15/11/2012 tarihi itibariyle işletilerek hesaplanmasına ve davacı tarafa ödenmesine, davalılar T.C ... ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine, davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dosya kapsamından, 29.08.2014 tarihli ATK 3. İhtisas Kurulu raporuna göre, kaza sonucu davacının vücudunda kemik kırığı oluştuğu, sağ kollum fraktürü ve sağ dirsek çıkığı meydana geldiği, Yönetmeliğe göre davacı ...’ın sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olacağı, belirtilmiştir. Davacı vekilince 15.000,00 TL manevi tazminat telip edilmiş, mahkemece davacı için 2.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, davacıdaki yaralanmanın niteliği ve etkisi ile kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli ve davacıdaki yaralanmanın niteliği dikkate alındığında davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Kabule göre;
Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Trafik Genel Şartları’nın 3. maddesinin (e) bendi uyarınca manevi zararlar trafik sigortası teminatının dışındadır. Bununla birlikte somut olayda davacı vekilince dava dilekçesi içeriğinden de anlaşıldığı üzere davalı zorunlu trafik sigortacısından manevi tazminat talebinde bulunulmadığı halde, mahkemece reddedilen manevi tazminat talebi üzerinden davalı ... şirketi yararına vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır.
4-İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır.
2918 sayılı KTK"nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir.
Somut olayda davalı ... kazaya karışan aracın işletenidir. Yukarıdaki açıklamalara göre işleten sıfatı ile maddi tazminattan sorumlu iken manevi tazminat yönü ile sorumlu tutulmaması doğru değildir. ...’nın da diğer davalı ... ile birlikte, hükmedilen manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
5-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
a)-6100 sayılı HMK"nin 332. maddesi gereğince yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Yine Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 2. fıkrası gereğince davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırması gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece davacılar tarafından davalılar aleyhine talep edilmiş olan maddi tazminatın tamamı kabul edilmiş, manevi tazminat talebi ise kısmen kabul kısmen reddedilmesine karşın, mahkemece, kabul ve reddedilen miktarlar oranında, tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekide karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b)-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Harçlar Kanununun 13/J maddesine göre ... harçtan muaf olmasına rağmen diğer davalılarla birlikte harçtan sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece alınması gereken harcın davalı ... dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 477,26 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.