Esas No: 2016/4906
Karar No: 2022/2112
Karar Tarihi: 18.05.2022
Danıştay 13. Daire 2016/4906 Esas 2022/2112 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/4906 E. , 2022/2112 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4906
Karar No:2022/2112
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI) … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
2. (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı şirket tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından ise vekâlet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Kamu İhale Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının şirketlerine tebliğ edilmesi, şayet önceden yapılmış bir tebligat söz konusuysa kime, ne zaman, nerede ve hangi barkot numarası ile yapıldığına dair bilgilerin şirketlerine gönderilmesi istemiyle Kamu İhale Kurumu'na yapılan 10/12/2014 tarihli başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine dair işlemin iptali ile İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nce 15/01/2004 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen "Müdürlüğümüze Bağlı Sağlık Ocakları ve Grup Başkanlıklarının Kömür İhtiyacının Temini" ihalesinin iptaline ilişkin işlem ve sonrasında gerçekleştirilen fiiller nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen, şimdilik 10.000,00-TL yoksun kalınan kâr ve harici masraf karşılığı tazminatın, ihalenin iptal edildiğinin bildirildiği 27/01/2004 tarihinden itibaren işleyecek ticarî temerrüt faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; uyuşmazlığa konu ihalenin 27/01/2004 tarihli işlemle iptal edilmesi sonrasında 30/01/2004 tarihinde pazarlık usulüyle gerçekleştirilen ihalenin dava dışı isteklinin üzerinde bırakılması üzerine davacı şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesi'nce davanın reddine karar verildiği, davacı şirketin temyiz başvurusu üzerine Dairemizce bozma kararı verildiği, ... İdare Mahkemesi'nce bozma kararına uyularak … tarih ve E…, K:… sayılı kararla, söz konusu Kurul kararının iptaline karar verildiği, bu karar uyarınca tesis edilen … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla, … tarih ve … sayılı Kurul kararının ve … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptaline, 15/01/2004 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan birinci ihale ile 30/01/2004 tarihinde pazarlık usulüyle yapılan ikinci ihaleye ilişkin olarak yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine karar verildiği; her ne kadar, davacı şirket tarafından, … tarih ve … sayılı Kurul kararının kendilerine tebliğ edilmediği ileri sürülmüşse de, dava dosyasında yer alan evrakın incelenmesinden, davalı idarece söz konusu Kurul kararının, itirazen şikâyet başvurusu dilekçesinde, davacı şirket ile bu şirketin temsilcisi olarak belirtilen kişinin adreslerine tebliğe çıkarıldığı, her iki adreste de yetkili kişilerin bulunmaması nedeniyle tebliğe konu evrakın davalı idareye iade edildiği, bu durumda dava konusu işlemde hukuka aykırılık (İdare Mahkemesi kararında sehven "hukuka uyarlık" bulunmadığı olarak yazılmıştır.), bu işlem nedeniyle tazmini gereken bir zararın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 15/01/2004 tarihinde açık ihale usulüyle yapılan ihalenin iptaline ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, bu karar üzerine 30/01/2004 tarihinde pazarlık usulüyle yapılan ihalede, yaklaşık maliyetin gizliliği ilkesinin ihlâl edildiği, her iki ihaleye yönelik itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, söz konusu başvurunun reddine karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 20/03/2006 tarih ve E:2005/10004, K:2006/1446 sayılı kararıyla anılan Mahkeme kararının bozulduğu, bu bozma kararı üzerine … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davalı idareye yükümlülükler getirildiği, davalı idareye bir çok kez başvuruda bulunularak Mahkeme kararı doğrultusunda tesis edilen işlemlerle ilgili tarafına bilgi verilmesinin istenildiği, ancak, davalı idarece bu başvurulara cevap verilmediği, anılan Mahkeme kararı sonrası tesis edilen … tarih ve … sayılı Kurul kararının yıllar sonrası öğrenildiği, bu kararın taraflarına tebliğ edilmediği, davaya konu 10/12/2014 tarihli başvuru ile söz konusu Kurul kararının taraflarına tebliğ edilmesi ve daha önce bu Kurul kararının kime, ne zaman ve nerede tebliğ edildiğinin bildirilmesinin istenildiği, bu başvuruya da davalı idarece cevap verilmediği, davalı idarece yanlış adreslere tebligat çıkarıldığı, İdare Mahkemesi'nce eksik inceleme ve değerlendirme suretiyle karar verildiği ileri sürülmüştür.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmesine rağmen, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekâlet ücretinin idarelerinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukukî isabet bulunmadığı ileri sürülmüştür.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirketçe süresinde temyiz isteminde bulunulmadığı, idarelerince mahkeme kararlarında belirtilen hususlara ilişkin değerlendirme yapılmak suretiyle davacı şirketin başvurusu hakkında karar verildiği, ihaleyi yapan idarece açık ihale usulüyle yapılan ilk ihale iptal edildiğinden ve dolayısıyla ihaleye ilişkin sözleşme imzalanmadığından, davacı şirketin sözleşme imzalanmaması nedeniyle bir zararının söz konusu olmadığı, diğer taraftan, tazminat istemine dayanak teşkil eden Kurul kararının alınmasında idarelerinin kasıt veya hizmet kusurunun bulunmadığı, kusursuz sorumluluk ilkesine göre de tazminat ödenmesini gerektiren bir durumun oluşmadığı, öte yandan uğranıldığı iddia edilen zararın somut olarak ortaya konulamadığı, bu kapsamda davacı şirketin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları geçerli görülmemiştir.
20/10/2016 tarih ve 9180 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin incelenmesinden, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacı … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin iflasına karar verildiği; iflas işlemlerine ... İcra ve İflas Müdürlüğü'nün E:… sayılı dosyasında devam edildiğinin anlaşıldığından bahisle Dairemizin 13/01/2022 ve 16/03/2022 tarihli ara kararlarıyla, ... İcra ve İflas Müdürlüğü'nden davanın takibine ilişkin bazı bilgi ve belgeler istenilmiş olup, ... İcra ve İflas Müdürlüğü'nün 11/04/2022 tarihli cevabî yazısında, söz konusu Ticaret Sicili Gazetesi'nde ismine yer verilen müflis şirket ile davacı şirketin isimlerinin benzer olduğu, ancak, şirket temsilcileri ile adreslerinin farklı olduğu, davacı şirket hakkında verilmiş herhangi bir iflas kararının bulunmadığı belirtildiğinden esasın incelenmesine geçilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları, posta giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri, vekille takip edilen davalarda yasa gereği takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin birinci fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği kural altına alınmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasında, "Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." kuralı yer almıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiştir.
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
1- Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davanın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- Temyize konu kararın vekâlet ücreti yönünden incelenmesi:
2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, Danıştay'ın, temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği kuşkusuzdur.
Davalı idarenin davayı vekil tayin ettiği avukat aracılığıyla takip ettiği, vekil tayin edilen avukatın usulüne uygun olarak ve Mahkeme tarafından verilen süre içerisinde savunma dilekçesi sunduğu anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, İdare Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davacı şirket lehine vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu durumda, davada vekil tarafından temsil edilen davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı şirket lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının, hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 18/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.