Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2568
Karar No: 2019/5469
Karar Tarihi: 20.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2568 Esas 2019/5469 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/2568 E.  ,  2019/5469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1950 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14.03.2019 tarih 2019/245 Esas, 2019/1972 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin fazlaya dair talepleri yerinde değildir. Ancak, eldeki davanın açılmasından sonra 22.07.2013 tarihinde ham toprak niteliğiyle 249.168,75 metrekare yüzölçümlü olarak idari yoldan Hazine adına tescil edilen, 27.12.2013 tarihinde bedelsiz devir suretiyle ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilen 984 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan 39.671,35 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönüyle mahkemece, "her ne kadar davacı imar ve ihya olgusuna dayanmış olup, yerel bilirkişi ve tanıklar davacının kullanımının 30-40 yılı bulduğunu, bunun nizasız ve fasılasız olduğunu, teknik bilirkişiler de taşınmazın 3. sınıf tarım arazisi olduğunu ve imar-ihya edildiğini belirtmişlerse de, taşınmazların imar ve ihya edilmeyip, yalnızca bir kaç büyük taşın toplandığı taşınmazın taşlık durumunun devam ettiği, bu haliyle tescil koşullarının oluşmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Taşınmaz başında yapılan keşifte, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın davacı tarafından sürülüp hemen kullanılmaya başlandığını, varsa içinde birkaç büyük taşın davacı tarafından toplanmış olabileceğini söylemişlerdir. Bu beyanların taşınmaz da imar-ihyasının tamamlanmamış olduğu anlamına gelmeyebileceği, ham-hali araziden sürülerek taşınmazın zilyet edilmeye başlanmış olabileceği, keşif sırasında bu yönde daha ayrıntılı beyan alınması gerektiği düşünülmemiştir. Diğer yandan zirai bilirkişi raporunda taşınmazın az taşlılık gösterdiği 3. sınıf tarım arazisi niteliğinde bulunduğu belirtilmesine rağmen bu taşlılığın oranın ne olduğu, tarım arazisi niteliğiyle ekonomik amaca uygun bir kullanımı engelleyip engellemeyeceği hususlarında ek rapor istenmeksizin taşlılık durumunun devam ettiği yönündeki gerekçenin de bilirkişi raporlarıyla çeliştiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi 1975 ve 1991 tarihli hava fotoğraflarında sürülmüş, nadasa bırakılmış, tarımsal faaliyet yapılmış olduğu belirtilmekte ise de pafta ile hava fotoğrafının çakıştırılması suretiyle düzenlenen harita da komşu taşınmazlarla olan sınırları net olarak gözlemlenememektedir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı açıktır.
    O halde; mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ne zaman başlayıp bitirildiği, öncesinde ham, hali arazi niteliğinde mi bulunduğu yoksa taşlık mı olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi, taşınmazdaki taşlılık oranı, bu taşlılığın ekonomik amaca uygun zilyetliğe uygun olup olmadığı ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde ve özellikle 1975 ve 1991 tarihli stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarının oluşup oluşmadığı, niteliği, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre yapılması zorunlu olan ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, eldeki davanın açıldığı tarihten sonra 22.07.2013 tarihinde ham toprak niteliğiyle 249.168,75 metrekare yüzölçümlü olarak idari yoldan Hazine adına tescil edilen, 27.12.2013 tarihinde bedelsiz devir suretiyle ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilen 984 parsel sayılı taşınmazın içinde kalan 39.671,35 metrekare yüzölçümündeki bölüm hakkındaki hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken sehven onanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile, Dairemizin 14.03.2019 tarih 2019/245 Esas, 2019/1972 Karar sayılı onama ilamının yukarıda belirtilen nedenlere bu bölüme yönelik olarak ortadan kaldırılmasına ve usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 20.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi