15. Hukuk Dairesi 2020/1215 E. , 2020/1618 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar 1-... 2-... arasındaki davadan dolayı Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.06.2018 gün ve 2017/156 E.-2018/282 K. sayılı hükmü onayan Dairemizin 14.03.2019 gün ve 2018/4790 E.-20/19/1148 K. sayılı ilamı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan imalât bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizden verilen 14.03.2019 gün 2018/4790 Esas, 2019/1148 Karar sayılı onama ilamına karşı davalılar vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Davacının açtığı davanın yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen ilk kararın davalılarca temyizi üzerine Dairemizin 14.02.2016 gün 2015/6005 Esas, 2016/1215 Karar sayılı ilamı ile 3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesi hükmü uyarınca, 26. maddesinde gösterilen istisnalar dışında, bütün yapılar için belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur. Yapı ruhsatı ise, ancak projelerine, imar plânı ve yönetmeliğine göre resim ve harçları ödenerek verilir. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa"nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat ya da eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa"nın 42. maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye yaptırım uygulanır. İmar Kanunu"ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmelidir. Emredici hukuk kurallarını içeren 3194 sayılı İmar Yasası hükümlerine aykırı ve onaylı projeye dayanmadan yapılan iş ve imalâtlarla ilgili olarak gerçekleşen imalât bedelinin talep ve dava edilmesi, imara aykırılığın ve dolayısıyla yasaları tanımazlığın meşrulaştırılması anlamına geleceğinden kabul edilemez. Başka bir anlatımla, mahkemeler yasaya aykırı durumların kabulüne ve devamına yardımcı olacak kararlar veremezler. Mahkemece yapılması gereken işin öncelikle belediye imar işlem dosyası temin edilerek hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile yapılan inşaatın ruhsata bağlanıp bağlanmayacağının diğer bir ifade ile yasal hale getirilip getirilmeyeceğinin tesbit edilmesi, yasal hale getirilemeyecek durumda imar mevzuatına aykırı imalâtın yıkılması gerektiğinden ekonomik değerinden söz edilemeyeceği ve yüklenicinin iş bedeli isteyemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar vermek, aksi halde davacıya makul süre vererek inşaatın yasal hale getirilmesini sağlamak ve işin yapıldığı 2006 yılı fiyatlarıyla hesaplanan alacağı hüküm altına alınması gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Davacının bozmaya karşı yaptığı karar düzeltme talebi reddedilmiş, yerel mahkemece açılan duruşmada tarafların bozmaya karşı diyecekleri tesbit edildikten sonra bozma ilamına uyulmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 09.05.1960 gün 21/19 sayılı kararı uyarınca mahkemece bozmaya uyulmakla bozmada belirtilen hususlar yararına olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından bozma uyarınca inceleme yapılması ve karar verilmesi zorunludur. Somut olayda usuli kazanılmış hakkın istisnaları bulunmamaktadır.
Bozmadan sonra Fatsa Belediyesi nezdinde yapılan araştırmalar sonucunda, inşaatın imar planı dışında olup ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı ve işlem dosyasının olmadığı anlaşılmıştır. İşin yapıldığı 2006 yılında sözleşme konusu inşaatın yapıldığı taşınmaz belediye mücavir alanı dışında olmasına rağmen İl İmar Müdürlüğü’nden bu yerle ilgili yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi alınıp alınmadığı ve işlem dosyasının bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi, Ordu ili 23.06.2014 gün 6306 sayılı Yasa ile Büyükşehir statüsüne alınmasına 12.07.2013 gün 6495 sayılı Yasa’nın 73 ile değişik 27. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklikle, belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin yerleşik alanları ve civarında yapılacak inşaatlarda uygulanacak esaslara ve 6495 sayılı Yasa ile 3194 sayılı İmar Yasası’nın 8. maddesine eklenen (ğ) bendine göre yapı ruhsatından muaf olup olmadığı araştırılmamıştır.
Bu durumda mahkemece Ordu Valiliği Kadastro Müdürlüğü’nün 09.07.2013 gün 1854 (Fatsa) sayılı yazısına ek krokide ve geri çevirme kararı üzerine getirtilen Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/474 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası fen bilirkişisi Kenan Yıldız tarafından düzenlenen 27.07.2018 tarihli rapora ekli krokide 1101 parsel üzerinde yapılı binanın 1102 parsele tecavüzlü olduğu görüldüğü ve inşaatın yapıldığı ileri sürülen 2005, 2006 yıllarında Ordu ili Büyükşehir olmayıp 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesine göre belediye mücavir alanı dışındaki köylerde inşa edilen yapılar Valilikten alınacak yapı ruhsatına bağlı olduğundan söz konusu rapor ve krokiler de eklenerek Fatsa Yukarıardıç Köyü 1101 parselde 2005-2006 yıllarında yapılan inşaat ile ilgili yapı ruhsatı verilip verilmediği Ordu Valiliğinden sorulup düzenlenmiş ise ruhsat ve ekleri ile imar işlem dosyası getirtildikten sonra, inşaatın yapıldığı 2005-2006 yıllarında valilikten yapı ruhsatı alınmamış ve imar işlem dosyası mevcut değil ise 2014 yılında Ordu İlinin Büyükşehir statüsüne alınmasından sonra dava konusu inşaatın yapıldığı parsele ilişkin kadastro müdürlüğünden getirtilen taşkın inşaat görülen kroki ve fen bilirkişisi Kenan Yıldız tarafından Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/474 Esas sayılı dosyasına verilen kroki ve rapor da eklenerek 6495 sayılı Kanun’la İmar Kanunu"nun 8. maddesine eklenen (ğ) bendi ve 27. maddesinde yapılan değişikliklere göre mevcut krokideki yapının yapı ruhsatına tabi ve yasal olup olmadığı, yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığı araştırılmalıdır.
Bundan sonra hükme esas alınan rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan valilik ve ilgili belediye yazı cevapları ile getirtilecek imar işlem dosyasına göre davacının gerçekleştirdiği imalâtın imara uygun ve yasal olup olmadığı, değil ise tadilat projesi ve ruhsatı ile yasal hale getirtilmesinin mümkün olup olmadığı ve yasal hale getirilmesi masrafları konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulü doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken ispat külfeti konusunda yanılgıya düşülerek inşaatın yasal olmadığının davalılarca kanıtlanamadığı ek gerekçesi ile onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 14.03.2019 gün 2018/4790 Esas, 2019/1148 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalılara geri verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalılara iadesine,
16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.