16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6066 Karar No: 2021/3272 Karar Tarihi: 24.05.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/6066 Esas 2021/3272 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğunu belirleyerek mahkumiyet kararı vermiştir. Temyiz başvurusu reddedilmiş ve dosya incelenmiştir. Hüküm bozulacağı için esas hakkında karar verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına atıfta bulunularak, hükmün ne olduğunun açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm kanuna aykırı olduğu için bozulmuştur. CMK’nın, 304/2-a maddesi gereği dava dosyası kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmelidir, ancak hukuka aykırılık İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından giderileceği için dosya bu dairesine gönderilecektir. Karar, TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi ile sonuçlanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2020/6066 E. , 2021/3272 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri ile TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.12.2014 tarih ve 2014/6-703 Esas 2014/550 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; Yargıtayın tereddütsüz uygulamalarına göre hüküm bozulmakla hem Bölge Adliye Mahkemesince hem de İlk Derece Mahkemesince verilmiş olan hükümler tamamen ortadan kalkacağından, Dairemizin 26.11.2018 tarihli bozma kararına uyulması üzerine CMK"nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca aynı Kanunun 223. maddesine göre verilen hükmün ne olduğunun hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilip kesinleştiği takdirde başka bir kararın varlığını gerektirmeyecek ve infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeple CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca, her ne kadar 5271 sayılı CMK"nın 304/2-a maddesi gereğince dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte ise de, hukuka aykırılığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi heyetinin verdiği karardan kaynaklanması ve bu hukuka aykırılığın giderilmesinin ancak anılan Daire tarafından yeniden verilecek bir kararla mümkün bulunmasına nazaran, bozma ilamının içeriği gözetilerek anılan Kanunun 304/2-b maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.