16. Hukuk Dairesi 2019/2345 E. , 2019/5459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, .../... Köyü çalışma alanında bulunan, 1069 parsel sayılı 15.158,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’in fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 2009 yılında yapılan güncelleme işlemi sonucunda taşınmaz üzerindeki muhdesatların ..., ... ve ...’e ait olduğu beyanlar hanesine şerh verilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazın ortak muristen intikal ettiğini ileri sürerek, kendi adlarına da kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1069 parsel taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan, "taşınmazın Hakkı oğlu ..."in kullanımında bulunduğu, taşınmaz üzerine bulunan ve krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen betonarme kümeslerin Hakkı oğlu ... tarafından 1990 yılında yapıldığı, krokide (C) harfi ile gösterilen tek katlı ahşap evin ... oğlu ... tarafından 1980 yılında yapıldığı, krokide (D) harfi ile gösterilen tek katlı betonarme evin ... oğlu ... tarafından 2006 yılında yapıldığı" şerhlerinin iptali ile taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 2/3 hissesinin ..."in, 1/3 hissesinin ise ... murisleri ..., ..., ... (...), ... (... ), ..., ... (...), ..., ... ve ..."in kullanımında bulunduğu, krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen betonarme kümeslerin ... oğlu ... tarafından, (C) harfi ile gösterilen tek katlı ahşap ev ve evin güneyindeki ahırın ... oğlu ... tarafından, (D) harfi ile gösterilen tek katlı betonarme ev ve evin doğusundaki ahırın ... murisleri ..., ..., ... (...), ... (...), ..., ... (...), ..., ... ve ... tarafından yapıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi, üzerine Dairemizin 27.12.2018 tarih, 2016/3824-2018/8350 Esas ve Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ve onama ilamına karşı davalı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Çekişmeli taşınmazın kullanım kadastrosunun 1999 yılında yapıldığı ve askı ilanı süresinde dava açılmadığından tutanağın 13.12.1999 tarihinde kesinleşerek tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacılar, taşınmazın 1986 yılında ölen kök muris ... kaldığını kök muris ... oğlu olan ve 1983 yılında ölen kendi murisleri ... da çekişmeli taşınmazda miras payının bulunduğunu öne sürerek eldeki davayı açmışlardır. Bu haliyle talebin kadastro tespitinin yapıldığı 1999 yılından önceki nedenlere dayandığı anlaşılmakta olup, davanın açıldığı 2012 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Çekişmeli taşınmazda 2009 yılında güncelleme çalışması yapılmasının hak düşürücü süreyi kesmesi yada ortadan kaldırması hukuken mümkün olmadığı gibi önceki hükmün, taraf teşkili yönüyle usulden bozulması nedeniyle davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı da açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Bu durum karşısında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davanın kullanım şerhine yönelik olması nedeniyle davacı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek mülkiyet davası gibi nispi vekalet ücretine hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, Dairemizce hükmün bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla, davalının karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne, Dairemizin 27.12.2018 tarih, 2016/3824-2018/8350 Esas ve Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.