Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1747
Karar No: 2010/4682
Karar Tarihi: 11.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1747 Esas 2010/4682 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1747 E.  ,  2010/4682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ...ile ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının görev yönünden reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.04.2008 gün ve 73/67 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili (davacı öldü mirasçıları var) tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde, gayrimenkul maliki dedesi...oğlu ...’in 1951 yılında öldüğünü, dört çocuğu bulunduğunu, kendisine ait taşınmazları dört çocuğu arasında paylaştırdığını, tapulama çalışmaları sırasında 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218 ve 219 sayılı parsellerle hak sahipleri adına tesbit edildiğini, babası ...’e 214 nolu parselin düştüğünü, anne ve babasının öldüğünü, kardeşlerin payları satın aldığını, kadastro tespitinin ... kızı .., ...çocukları ... ve ... ile ... adlarına paylı mülkiyet biçiminde tespitin yapıldığını, itiraz üzerine ve yerin Padişah malları arasında yer alması nedeniyle Hazine adına hükmen tescil edildiğini, Hazine tarafından taşınmazın bazı bölümlerinin davalı gerçek şahıslara satıldığını açıklayarak satışın ve davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptaline, 214 parselin 4071 sayılı Kanuna göre satışının yapılarak adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalılardan ... vekili ile diğer davalılar davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davalı gerçek kişilere Hazine tarafından satışın yapıldığı, diğer mirasçıların hisselerinin halen ... adına kayıtlı olduğu, beyanlar hanesinde bu taşınmaz üzerindeki meyve ağaçları ve müştemilatın ...e ait olduğunun belirtildiği, davanın 4071 sayılı Kanun hükümleri uyarınca idare tarafından yapılan satışın usul ve kanuna uygun bulunmadığından bahisle açıldığı, gerek Anayasamız, gerekse İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca idarenin işlem ve eylemlerinin yargısal denetiminin idari yargının görevine girdiği, dava konusu tasarrufun bu nedenle idari işlem niteliğinde olduğu kabul edilerek yargı yeri itibariyle mahkemenin görevsizliğine davanın görev noktasından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, idari yargı yeri bakımından görev yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesinde satışın iptalinden söz edilmekte ise de, dava dilekçesinin konu bölümünde açık bir biçimde tapu iptali ve tescilden söz edilmiştir. Dilekçenin gerekçe ve sonuç kısmında da davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptaline denilmek suretiyle iptal ve tescil yönündeki iradesi açıkça ortaya konulmuştur. O halde davanın ayni hak (mülkiyet uyuşmazlığı) isteğine ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 1980 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında ...kızı ... ve ... mirasçıları adına paylı mülkiyet şeklinde tesbit yapılmış, itiraz üzerine dava konusu yerin Hazine’ye ait 1340 tarih, 7 sıra nolu padişah tapusu kapsamında kalması nedeniyle Karaburun Kadastro Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 12.3.1999 tarih, 1999/2 Esas ve 1999/114 Karar sayılı kararıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararda taşınmaz üzerindeki meyve ağaçları ve müştemilatın eldeki davanın davacısı Yalçın Tunçer’e ait olduğu açıklanmıştır. Tapu kaydı hükmen 20.08.1999 tarihinde oluşmuştur. Daha sonra 4071 sayılı Kanun hükümleri gereğince Hazine tarafından satışa çıkarılmış, 19.12.2006 tarihinde yapılan satış sonucu taşınmazda bazı payların davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olduğu, 21/60 payın ise Hazine üzerinde bırakıldığı belirlenmiştir.
    Hazine tarafından 4071 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan satış ve tescile esas alınan işlemlerin idari nitelikte olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki, ortada mülkiyet uyuşmazlığı söz konusu olduğundan bu uyuşmazlığın idari yargı yerinde değil adli yargı yerinde görülmesi zorunludur. Yerel mahkemenin uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine ilişkin gerekçesi açıklanan nedenlerle yerinde değildir. Tescile esas alınan idari işlem ayakta durduğuna ve idari yargı yerinde iptal edilmediğine göre eldeki davanın dinleme olanağının bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Az önce de açıklandığı gibi somut olayda davacının davaya konu olan iddiası tamamen ayni hakka ilişkin mülkiyet uyuşmazlığı niteliğindedir. Bu tür uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi mümkün değildir. (Yargıtay HGK’nun 4.3.2009 gün ve 2009/8-59 Esas 2009/106 K, 8.7.2009 gün 2009/8-259 Esas 2009/323 Karar sayılı kararları bu yönde yol gösterici niteliktedir.)
    O halde mahkemece işin esasına girilerek mülkiyet uyuşmazlığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken görev yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi