Esas No: 2021/8555
Karar No: 2022/5924
Karar Tarihi: 18.05.2022
Danıştay 6. Daire 2021/8555 Esas 2022/5924 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/8555 E. , 2022/5924 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8555
Karar No : 2022/5924
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1. … Bakanlığı - ANKARA
2. …
İSTEMİN KONUSU : Trabzon İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Trabzon İli, Maçka İlçesi, … Mahallesi … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan tescilli Verizana Kilisesi korunma alanının belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2019 tarih ve E:2019/7966, K:2019/10375 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında; dava dosyasında ekli bulunan bilgi ve belgeler ile taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, korunma alanlarının tespitinde, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının korunması, görünümlerinin ve çevreleri ile uyumlarının muhafazası için yeteri kadar korunma alanına sahip olmalarının dikkate alınması gerektiği açık olmakla birlikte, belirlenen korunma alanının makul düzeyde olması gerektiği, koruma alanının tüm parsel (22.556 m²) olarak belirlenmesinin korunma alanının tespiti için uyulması gereken ilkelere ve kamu yararına uygun olmadığı, bu nedenle, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve … sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1. Davalı idare tarafından; dava konusu işlemle, 106 ada, 32 parselin tamamının (22.556 m2) değil, yaklaşık 10.000 m2'lik kısmının korunma alanı olarak belirlendiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise parselin tamamının korunma alanı olarak belirlendiği yönündeki tespite yer verildiği, aynı raporda, kilise, şapel ve mimari kalıntının korunma alanının yapılara yirmişer metre olarak belirlenmesinin uygun olduğunun belirtildiği, ancak bu öneri yapılırken, kilise ve çevresinin topografik ve coğrafi yapısına tam olarak değinilmediği, kilise, şapel ve mimari yapı kalıntısının korunması, görünümlerinin ve çevreleri ile uyumlarının muhafazası, eserlerin hangi yönden algılandığı konusunda açıklayıcı bilgiler verilmediği, bu yönleriyle hatalı ve eksik olan bilirkişi raporu esas alınarak verilen Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
2. Davacı tarafından; sonradan bulunan mimarı yapı kalıntısının, korunması gerekli taşınmaz tescil varlığı özelliği göstermediği, sadece kilise ve şapele yakın olması nedeniyle bu yapılarla ilişkili olarak kabul edildiği, oysa söz konusu yapıların birbirlerine yakın mesafede bulunmasının bu yapıları ilişkili hale getirmeyeceği, söz konusu yapıların ilişkili kabul edilmesi nedeniyle koruma alanının batı cephesinde hukuka aykırı olarak 71 metreye ulaştığı, bu sebeplerle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 1. Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
2. Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının davacı tarafından temyiz edilen kısmının usul ve yasaya uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … gün ve … sayılı kararıyla, üzerinde tescilli … Kilisesi bulunan, … ada, … parselin tamamı (22.556 m²), söz konusu tescilli taşınmazın korunma alanı olarak belirlenmiş; bu kararın iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, tescilli eserin korunması amacıyla korunma alanı belirlenmesi gerekmekle birlikte, uyuşmazlıkta, tarihi eserin her yönden görüntüsünü kesmeyecek ve tarihi esere zarar vermeyecek makul uzaklıkta (kilise ve şapelin bütün cephelerinden minimum 20 şer metre) bir alanın korunma alanı olarak belirlenmesi gerekirken, bundan daha fazla bir alanın korunma alanı olarak belirlendiği gerekçesiyle, söz konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daha sonra idarece, alana ilişkin olarak hazırlanan uzman raporunda, kilisenin batısında tek neftli küçük ölçülerde inşa edilmiş bir şapel kalıntısının bulunduğu, moloz taş malzemeden inşa edilen şapelin büyük ölçüde yıkılmış olduğu, yerinde yapılan arazi incemelerinde 70-80 m kadar batısında, parsel sınırının yakınında … ada, … parsel sınırları içerisinde, kiliseyle ilişkilendirilebilecek başka bir yapıya ait temel kalıntısı tespit edildiği, batı-doğu yönde hafif eğimli bir arazi üzerinde konumlandırılan yapıdan günümüze doğu cephesindeki 2,5-3 m yüksekliğinde moloz taş ile yapılmış duvar kaldığı, temel kalıntılarından, yaklaşık 4X4 m ölçütlerinde olduğu tespit edilen yapının zemininde, 20-30 cm yüksekliğinde duvar kalıntıları bulunduğu belirtilerek, yeni bir korunma alanı önerilmiş; Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla, tescilli Verizana Kilisesi korunma alanı, daha sonra bulunan mimari yapı kalıntısı da dikkate alınarak yeniden belirlenmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle, bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3. maddesinde, "Koruma" ve "Korunma", "taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleri" olarak; "korunma alanı" ise, "taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alan" olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, "Korunma alanlarının tespitinde, korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının korunması, görünümlerinin ve çevreleri ile uyumlarının muhafaza için yeteri kadar korunma alanına sahip olmaları dikkate alınır. Bu hususlarla ilgili esaslar, Kültür ve Tabiat Varlıklarının korunması, görünümlerinin ve çevreleri ile uyumlarının muhafazası için yeteri kadar korunma alanına sahip olmaları dikkate alınır. Bu hususlarla ilgili esaslar, Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikte belirtilir" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, idarece daha sonra tespit edilen mimari kalıntının, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı özellikleri gösterdiği ve tescilli kilise ve şapelle ilişkili olduğu, öte yandan, dava konusu işlemle, taşınmazın tamamının (22.556 m2) korunma alanı olarak belirlendiği, bu büyüklükte bir alanın korunma alanı olarak belirlenmesinin, mevzuata, koruma yaklaşımı ve kavramına uygun olmadığı yönündeki tespitlere yer verilmiş; davalı idare tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz ve temyiz dilekçelerinde, dava konusu işlemle belirlenen korunma alanının, 106 ada, 32 parselin tamamını değil, parselin yaklaşık 10.000 m2'lik kısmını kapsadığı, bilirkişi raporunun bu yönüyle hatalı olduğu ileri sürülmüştür.
Bilirkişi raporunda, dava konusu işlemin, korunma alanı olarak belirlenen alanın makul büyüklükte olmaması nedeniyle mevzuata uygun olmadığı belirtildiğinden, davalı idarenin bu iddiasının doğru olup olmadığının, şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmasının, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olduğu değerlendirilmiştir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince, davalı idarenin bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak, dava konusu işlemde belirtilen ve işlem eki kadastral plan üzerinde sınırları çizilen korunma alanının, … ada, … parselin tam olarak kaç m2'lik kısmını kapsadığı hususu net bir şekilde ortaya konulmak ve bu büyüklükte bir alanın korunma alanı olarak belirlenmesinin, tescilli eserlerin korunması açısından yeterli ve makul olup olmadığı hususu yeniden değerlendirilmek üzere, mevcut bilirkişilerden ek rapor alınması gerektiği sonucuna ulaşılmış; eksik incelemeye dayalı olarak verilen Mahkeme kararında, bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Davacının temyiz istemi yönünden ise, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, idarece daha sonra bulunan mimari yapı kalıntısının, hangi özellikleri sebebiyle korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği taşıdığının ve tescilli kilise ve şapel yapılarıyla ilişkisinin yeterli düzeyde incelenerek ortaya konulmuş olması karşısında, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine; davalı idarenin, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin ise kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.