5. Ceza Dairesi 2016/8534 E. , 2017/5241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Soruşturma aşamasına ilişkin evraklar ile dosya ekleri dosya arasında bulundurulmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçların, TCK"nın 116/1. ve 151/1. maddeleri uyarınca aynı hükümde hükmolunan konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme olması, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin madde metninden çıkarıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek sanığın eyleminin soruşturma ve kovuşturulması şikayete bağlı olan 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesi yanında aynı Kanunun 116/1. maddesine uyduğu ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun da uzlaşma kapsamında bulunduğu belirlenmekle, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, bu suçlar yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Sanık hakkında uygulama yapılırken TCK"nın 35. maddesi uyarınca "meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı" gözetilerek yasal ve denetime elverişli gerekçelerle temel cezadan 1/4 ilâ 3/4 oranları arasında indirim yapılması gerektiği halde; gerekçeden yoksun biçimde uygulama maddesi de gösterilmeksizin 1/4 oranında indirim yapılması,
CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi suretiyle CMK"nın 231/11. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Temel cezanın belirlenmesi sırasında hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde TCK"nın 51/3. maddesine aykırı olarak, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında denetim süresinin alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl olarak belirlenmesi suretiyle orantılılık ilkesine aykırı davranılması,
Sanık hakkında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.