Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma
Hüküm : CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraat

İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hamile olan katılan ..."in 08.05.2010 tarihinde erken doğum riski nedeniyle...Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine yatışının yapıldığı, 10.05.2010 tarihinde taburcu olduğu, 13.05.2010 tarihinde rutin gebelik kontrolü için sağlık ocağına müracaat ettiği ve burada yapılan kontrollerde ""ÇKS 160/dk, TA: 130/90 mmhg"" ile idrarında 3 proteinüri tespit edilmesi üzerine katılanın ...Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine sevk edildiği, anılan hastanede kadın doğum uzmanı olarak görev yapan sanık doktorun, katılanın tansiyonunu ölçüp, poliklinik kontrolü önererek, katılanı evine gönderdiği, katılanın eve geldikten sonra gece saat 12.30 sıralarında fenalaştığı, bebeğin hareketlerini hissetmemesi üzerine anılan hastanenin acil servisine getirildiği, çekilen USG tetkikinde, bebeğin öldüğünün tespiti ile dekolman plasenta teşhisi ile katılanın sezeryan yöntemi ile ölü bebeğinin doğurtulduğu olayda, sanığın aşamalarda verdiği beyanlarında, katılanı, 08.05.2010 tarihinde erken doğum riski nedeniyle hastaneye yatırdıklarını, 2 gün kontrolde tuttuklarını, tansiyon ve NST sonuçlarının iyi çıkması neticesinde katılanı taburcu ettiklerini, katılanın 3 gün sonra sağlık ocağında yapılan idrar kontrolünde, 3 protein tespit edilmesi nedeniyle katılanın kendisinin çalıştığı hastaneye müracaat ettiğini ve katılanı muayene ettiğinde, genel durumunun iyi olduğunu, karın ağrısı ve vajinal kanamasının olup olmadığını sorduğunda, katılanın ağrı ve kanamasının olmadığını söylediğini, bebeğin hareket ettiğini söylediğini, tansiyonunda normal çıkması üzerine 2 gün önce çekilen NST"sinin normal olması nedeniyle yeniden NST çektirmeye gerek duymadığını, katılanı ayakta muayene edip poliklinik kontrolüne gelmesini önerdiğini beyan ettiği, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunun 05.09.2012 tarihinde düzenlenen raporunda; ""8.5.2010 günü erken doğum tehdidi nedeniyle ... Kadın Doğum ve çocuk hastalıkları hastanesine yatırıldığı, 10.5.2010 günü taburcu edildiği, 13.5.2010 tarihinde sağlık ocağında rutin gebelik kontrolünün yapıldığı, ÇKS 160/dk TA:130/90 mmHg ölçüldüğü, idrarında (+++) proteinüri görülmesi üzerine... Kadın Doğum Hastanesine sevk edildiği, Uz. Dr. ... tarafından muayene edildiği, TA:120/80 mmHg ölçüldüğü, poliklinik kontrolü önerilerek evine gönderildiği, evine geldiği gece saat 12.30 sıralarında fenalaştığı, bebeğin hareketlerini hissetmediği, 14.5.2010 günü ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Acil Servisine getirildiği, USG yapıldığı, bebeğin öldüğünün söylendiği, Dekolman plasenta tanısıyla ameliyata alındığı, 14.5.2010 günü ölü doğurtuldu bildirilen bebek Daştan hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde
1-Zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olmakla birlikte tıbbi belgelere göre 13.5.2010 tarihinde sağlık ocağında rutin gebelik kontrolü yapılan TA:130/90 mmHg ÇKS:160/dk olan idrarında (+++) proteinürü tespit edilmesi üzerine sevk edildiği,... Kadın Doğum Hastanesinde yapılan muayenesinde TA:120/80 mmHg ölçülüp poliklinik kontrolü önerilerek evine gönderilen gece saat 12.30 sıralarında fenalaşan 14.5.2010 günü saat 04.30’da karın ağrısı ve görme kaybı şikayetleriyle acil servise getirilen bilinci açık, TA:130/90 mmHg, idrarında (+++) proteinürisi olan, USG’de fetal kalp atımı izlenmeyen yaygın plesenta Dekolman tespit edilen sezeryanla ölü doğurtulan bebeğin ölümünün plesenta dekolmanına bağlı intrauterin asfiksi sonucu meydana geldiği,
2-13.5.2010 tarihide sağlık ocağında rutin gebelik kontrolü yapılan TA:130/90 mmHg ÇKS:160/dk olan idrarında (+++) proteinüri tespit edilmesi üzerine sevk edildiği ... Kadın Doğum Hastanesinde yapılan muayenesinde TA.120/80 mmHg, ölçülüp preeklemsi ön tanısı ile müşahadeye alınan hastanın takibi yapılmadan poliklinik kontrolü önerilerek evin gönderilmesinin eksiklik olduğu, 14.5.2010 günü saat 00.30 sıralarında fenalaşan saat 04.30 sıralarında karın ağırsı ve görme kaybı şikayetleriyle acil servise getirilen bilinci açık, TA:130/90 mmHg, idrarında (+++) proeinürisi olan USG’de fetal kalp atımı izlenmeyen yaygın plasenta Dekolmanı tespit edilen gebenin sezeryanla doğurtulmasının uygun olduğu, Dekolman plasentanın önlenemez öngörülemez ani anne ve bebek ölüm oranı yüksek bir tablo olması nedeniyle kadın doğum uzmanı Op.Dr. ..."e kusur atfedilemeyeceği, 13.5.2010 günü... Kadın Doğum Hastanesine müracaatında preeklemsi ön tanısı ile müşahadeye alınıp takip edilmemesi nedeniyle yapılan eksikliğin bebeğin Dekolman plasenta nedeniyle ölmesi sebebiyle bebeğin ölümüne katkısı olmadığı"nın belirtilmekle, olay tarihinden 5 gün önce erken gebelik riski nedeniyle hastaneye yatışı yapılan ve 2 gün sonra taburcu edilen, olay günü sağlık ocağı tarafından yapılan idrar testinde 3 proteinüri tespit edilmesi üzerine ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi"ne sevk edilen katılan hakkında, önce çekilen NST sonuçlarına bakarak yeniden NST çektirilmesine gerek olmadığına karar veren, yapılması gerekli tahlilleri yapmayarak doktorluk mesleğinin gereklerini yerine getirmekte ihmal göstermek suretiyle atılı suçu işlediği dosya kapsamından anlaşılan sanık hakkında, TCK"nın 257/2. maddesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi