
Esas No: 2016/16775
Karar No: 2019/1289
Karar Tarihi: 18.02.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16775 Esas 2019/1289 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava , davacının, davalıya ait iş yerinde, kantin işletmecisi olarak, 01.01.2000 ve 02.10.2012 tarihleri arasındaki hizmet süresinin ve sigorta başlangıç tarihinin 01.01.2000 olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya ait iş yerinde 01.09.2002 - 22.09.2012 tarihleri arasında çalıştığı her yılın 7 ve 8. aylarında çalışmasının bulunmadığı, davacının toplamda 3022 gün çalışmalarının bulunduğu, bu sürenin 3020 gününün bildirimlerinin yapılmadığı ve primlerinin ödenmediği ve davacının ücretinin asgari ücret olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki davada, dosyadaki kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davalı iş yerine ait dönem bordrolarının 05/2004 - 12/2013 dönem aralığını kapsadığı, mahkemece dinlenen gerek davacı gerekse bordro tanıklarının, davalı işverenlikte çalışma sürelerinin, uyuşmazlık konusu dönemi tamamıyla karşılamadığı dikkate alındığında, çalışma olgusunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlanabilmesi açısından, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerinin 01.09.2002 - 2004/05 tarih aralığına ilişkin kapsam durumu ve işverenlik sıfatı belirlenmeli, varsa davalı iş yerinden anılan dönemi de kapsar şekilde, bildirimi bulunan bordrolu tanıkların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.