13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/29349 Karar No: 2017/2056 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29349 Esas 2017/2056 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/29349 E. , 2017/2056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-vasi avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/802 sayılı dosyasında davalı tarafından aleyhine takip yapıldığını, takip dayanağı belgenin sahte olduğunu ileri sürerek, hakkındaki icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/110 E. sayılı dava dosyası ile hüküm altına alınan 53.380,25 TL"nin, anılan icra dosyası ile talep edildiğini, davacının sahtelik iddiasını halen Yargıtay incelemesinde olan bu dosya kapsamı ile ileri sürmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının icra yoluyla yapmış olduğu ve kesinleşmiş icra takibine karşı borçlu olmadığının tesbiti talebiyle bu davayı açmıştır. Mahkemece, davacının talebinin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/110 E. sayılı davasına konu edilen hususa ilişkin olup, bu davanın henüz kesinleşmediği, karar kesinleşse dahi sahte belgeye dayanarak verilen önceki kararın hükümsüzlüğünün, yargılamanın iadesi suretiyle talep edilebileceği gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Yasasının 72. maddesinin 1. bendine göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.Böyle bir davaya muhatap olma tehdidi altında olan davacının bu belirsizliği ortadan kaldırmak, uyuşmazlığı kesin hükme bağlatmak için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Somut olayda, icra takibinin dayanağı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/110 E. ve 2013/367 K. Sayılı kararının kesinleşmemiş olduğundan, davacı/borçlu icra takibinin dayanağı senedin sahteliğini ileri sürebilir. Mahkemece davanın esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.