9. Hukuk Dairesi 2017/5774 E. , 2018/6674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ve bayram tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Arsoft Şirketi’ne çalışanı olarak ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi"nde 20/01/2006 ile emekli olduğu 31/10/22013 tarihleri arasında kesintisiz bir şekilde hasta bakıcı olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle işten ayrılmasına ve işverene bildirmesine rağmen haklarının ödenmediğini, S.G.K. numarasının 27142825292 olduğunu, son aldığı ücretin 1.237,00 TL olduğunu, 08:00 - 16:00 ve 16:00 - 08:00 olmak üzere iki mesai halinde çalıştığını, dini ve milli bayram tatili, hafta sonu tatili, fazla mesai almadığını, fazla çalışmalarının çoğunun gece mesaisi olarak yaptığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, yol parası ve sair yardım alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; açılan davayı haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, müvekkilinin sağlık araştırma ve uygulama merkezi, yardımcı iş niteliğinde olan hizmetlerinin 4734 sayılı kamu ihale yasası hükümlerine göre ilgili ihalelerle sözleşme imzaladığı yükleniciler kanalıyla yaptırdıklarını, davacının, üniversite çalışanı olmadığı için kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, alt işveren olarak ihaleyi alan şirkette hak ediş ödeneceğinin yazılı ihale asılmak suretiyle söz konusu şirketin işçilerine duyurulduğunu, şirketten alacaklı olan işçilerin idarelerine başvurmaları istendiğini fakat bu hususta idarelerine herhangi bir müracaat olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili; davacının müvekkili Şirkette 20/01/2006 ile 31/10/20113 tarihleri arasında çalıştığının iddia edildiğini, ancak müvekkili Şirkette 01/01/2013 tarihinde diğer davalının hizmet işini sözleşme ile devralan alt işveren konumunda olduğunu, bu nedenle davacının 8 yıllık çalışmasının olması sebebiyle 9 aylık süreden sorumlu tutulmasını talep ettiklerini, fazla mesai, hafta sonu çalışması, dini ve milli bayramlarda çalışmalarını kabul etmediklerini, şayet çalışma olursa da karşılığı olan izin yada ücreti aldıklarını, ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının, ... Üniversite Rektörlüğü"nce, tıp fakültesi hastanesinin malzeme dahil yemek, temizlik ve veri hazırlama, otomasyon sekreterliği ve destek, yardımcı teknik destek ve şoförlük hizmetleri işlerinin ihale edildiği alt işveren işçisi olarak 20/01/2006 tarihinden, emekli olduğu 31/10/2013 tarihine kadar, hasta getir - götür ve hastaların bakımı ve temizliği işinde asgari ücretle çalıştığı, son alt işverenin Arsoft Limited Şirketi olduğu, iş akdinin emeklilik sebebiyle sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Belirsiz alacak davası mevcut yasal düzenleme çerçevesinde üç değişik şekilde açılabilir. Eda (tahsil talebi ile) davası niteliğinde belirsiz alacak davasının açılabileceği HMK’nun 107. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında öngörülmüştür. Tespit niteliğinde belirsiz alacağı tespit davası ise aynı maddenin 3. fıkrasına dayanmaktadır. Maddenin gerekçesine göre ise alacaklı kısmi eda külli tespit davası da açabilir. Her bir dava türünün farklı özellikleri bulunmaktadır.
Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Yargılama sırasındaki işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacağından yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Bu nedenle yargılama sırasında arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili değildir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı davasını kısmî eda küllî tespit talepli açmış, bilahare dava dilekçesindeki kısmen talep ettiği miktarları artırmıştır. Davalı taraf artırılan miktarlara karşı zamanaşımı defini ileri sürmüş, Mahkemece de bu defi dikkate alınarak alacaklar belirlenmiş ise de; davanın niteliğine göre arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili olmadığından yerinde değildir. Bu yönüyle karar usule aykırıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma alacağının hesabı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 69 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez. Yasada belirtilen bu süre günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa dahi, günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K).
Somut uyuşmazlıkta; tanık anlatımları ile dosyaya sunulan çalışma çizelgelerinden davacının 08:00-16:00 saatleri arasındaki gündüz vardiyasının yanısıra 16:00-08:00 saatleri arasında gece vardiyasında çalıştığı sabittir. Yukarıda zikredilen kanun maddesi ve yapılan açıklamalara göre; davacının günlük yedibuçuk saati aşan gece çalışmaları için fazla çalışma ücreti hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda yedibuçuk saati aşan bu gece çalışmalarının ayrıca fazla çalışma hesabında değerlendirilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Hükmedilen miktarların brüt mü yoksa net mi olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde mahal verebileceğinin düşünülmemesi de 6100 sayılı HMK.’nun 297/2.maddesine aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.