Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9542 Esas 2018/1725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9542
Karar No: 2018/1725
Karar Tarihi: 07.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9542 Esas 2018/1725 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9542 E.  ,  2018/1725 K.

    "İçtihat Metni"

    ...
    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK"nun 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
    6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.
    Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Eldeki dava da 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce 17.05.2010 tarihinde açıldığından mahkemenin görevli olup olmadığı 1086 sayılı HUMK’a göre değerlendirilmelidir.
    Somut olayda; asıl dava 17.02.2010 tarihinde 2.000,00 TL, birleştirilen dava 16.06.2010 tarihinde 2.000,00 TL değer gösterilerek sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda dava konusu geçit hakkının değeri 7.401,05 TL olarak belirlenmiş ve mahkemece bu bedelin depo ettirilmesine karar verilmiştir. Geçit hakkı davalarında görevli mahkeme, üzerinden geçit kurulan yerin değerine göre belirlenir. Dava tarihi olan 17.02.2010 itibariyle değeri 7.230,00 TL"nin üstünde olan davalara Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden, mahkemece, re"sen gözetilmesi gereken görev hususu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilip dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmeden yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.