Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4757
Karar No: 2016/1217
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4757 Esas 2016/1217 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/4757 E.  ,  2016/1217 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı, Bankası A.Ş."den alacaklı olduğunu, 59.sıraya kaydedilen alacağının iflas idaresi tarafından reddedildiğini, iflas idaresinin red kararını Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"nun gönderdiği son yazı ile öğrendiğini, kararın kendisine tebliğ edilmediğini, iflas idaresinin kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, iflas idaresince reddedilen 367.000,00 TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili, davacının alacak kaydı talebinin 04.10.2006 tarih ve 190-59 sayılı iflas idaresi kararı ile sıra cetvelinde talep edilen alacağın banka nezdinde bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kararın İİK"nın 223. maddesi gereğince yazı ve tebligat masraf yatırmayan davacıya bilgi amaçlı olarak iadeli taahhütlü posta ile gönderildiğini, 17.11.2006 tarihinde davacı tarafından tebellüğ edildiğini, tebligat sonrası müflis bankaya hitaben gönderilen 21.11.2006 tarihli dilekçe ile davacı tarafından karara iflas idaresi nezdinde itiraz edildiğini, Müflis İmar Bankası A.Ş."nin alacaklılar sıra cetvelinin tamamlandığı ve askıya çıkartılarak incelemeye hazır bulundurulduğunun 07.11.2006 tarihli Gazetesi ile 10.11.2006 tarih 6680 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, iflas idaresinin 04.10.2006 tarih 190-59 sayılı kararına karşı kayıt kabul davası açma süresinin sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün olduğunu, davanın İİK"nın 235 ve 223.maddelerinde öngörülen hak düşürücü süreye riayet edilmeden açıldığını, davacının Bankası Off Shroe Ltd. Şti. nezdinde hesap açtırdığı halde, alacağının tahsilini müflis bankadan talep ettiğini, ancak Bankası A.Ş. ile Bank Off Shore Ltd. Şti."nin hukuken ve fiilen ayrı tüzel kişiliklere sahip olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, İİK"nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetvelinin ilan tarihi olan 07.11.2006 ve ek sıra cetvelinin ilan tarihi olan 22.05.2013 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde kayıt kabul davası açılmadığı gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.

.../...


Dairemizin 2014/7272 E., 2015/3936 K. sayılı dosyası kapsamındaki belgelerden; BDDK"nın 03.07.2003 tarih ve 1085 sayılı kararı ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 14/3. maddesine dayalı olarak davalı bankanın bankacılık işlemlerini yapma ve mevduat kabul izninin kaldırıldığı, yönetim ve denetimi aynı Kanun"un 16/1. maddesi uyarınca TMSF"na intikal ettiği, TMSF tarafından 4389 sayılı Kanun"un 16/3. maddesine dayalı olarak davalı bankanın doğrudan iflasının talep edildiği, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08.06.2005 tarih ve 2004/132 Esas, 2005/361 E. sayılı kararı ile davalı bankanın iflasına karar verildiği, kararın 20.04.2006 tarihinde kesinleştiği, TMSF Tasfiye Dairesi"nin 2005/1. sayılı dosyası ile tasfiye işlemlerine başlandığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 106. maddesinin 5. fıkrası hükmü gereği alacaklılar toplantısı görev ve yetkisinin Fon"da olması nedeniyle, Bankası T.A.Ş. İkinci Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu"nca 28.12.2006 tarih ve 658 sayılı kararın alındığı, bu kapsamda Fon Kurulu"nun 23.05.2005 tarih ve 251 sayılı kararı ile, iflas idare memuru olarak Serhat Güler, Ertuğrul Tanrıyakul ve İsmet Tuğul"un, adı geçenlerin istifa etmeleri üzerine yine Fon Kurulu"nun 25.10.2007 tarih ve 524 sayılı kararı ile , 06.05.2010 tarih ve 144 sayılı kararı ile ve 02.02.2012 tarih ve 49 sayılı kararı ile iflas idare memuru olarak atandıkları anlaşılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 106/5. maddesi; " Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 166"ıncı, 218"inci, 219"uncu, 223"üncü, 234"üncü, 236"ıncı, 249"uncu, 251"inci ve 254"üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas idaresi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder." hükmünü içermektedir.
TMSF, iflas idaresi görev ve yetkilerini haiz olarak iflas tasfiyesini yürüttüğüne göre, bu sıfatla düzenlenen sıra cetvelinin de TMSF"nin kamu gücüne dayalı olarak Bankacılık Kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari karara dayalı bir işlemi olduğu kuşkusuzdur. İflas idaresinin İİK"ndaki haiz olduğu yetkilere TMSF"nin sahip olması, bu hükümlerden yararlanması bu sonucu değiştirmemektedir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 107. madde uyarınca devir alınan alacaklar nedeniyle Fon"a boçlu olanların iflası halinde 132/9. bent uyarınca Fon"un bir ya da iki temsilcisinin katılımı ile oluşan ve İcra hakiminin seçtiği iflas idaresinin somut olayda söz konusu olmadığı, tamamının Fon"un gösterdiği adaylardan oluştuğu, iflas idaresinin Fon adına tasfiyeyi yürüttüğü anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 07.02.2011 tarih ve 2010/69 E., 2011/5 K. sayılı kararında da, TMSF"nin düzenlediği sıra cetvelinin iptaline idari yargının karar verebileceği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda mahkemece, tüzel kişiliği haiz Fon tarafından İcra İflas Kanunu hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı Müflis Bankası A.Ş."nin iflas idaresinin TMSF adına tasfiye yürüttüğü, gerçek hasmın TMSF olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin Adli Yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup, HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddi doğru olmamış, 12.08.2014 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 20.08.2014 olarak yazılması hatalı olmuş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacının temyiz itirazları .../...


incelenmeksizin, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca, gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıdaki gibi düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazları incelenmeksizin kararın gerekçesi değiştirilerek ve ""HÜKÜM"" fıkrasının 1. paragrafındaki “hak düşürücü süreden dolayı” ibaresi çıkarılarak yerine ""HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine"" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin 12.08.2014 olarak düzeltilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi