Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1577
Karar No: 2022/571
Karar Tarihi: 18.05.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1577 Esas 2022/571 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1577 E.  ,  2022/571 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/1577
    Karar No : 2022/571

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna istinaden 2009 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için tarh edilen katma değer vergileri ile vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    2008 ve 2009 yıllarına ait yasal defter ve belgeler üzerinde vergi incelemesi yapılabilmesi amacıyla davacı adına düzenlenen defter ve belge isteme yazısı 02/07/2013 tarihinde davacının boşanmış olduğu eşine tebliğ edilmiştir. Buna rağmen defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine ilgili yıla ilişkin katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle dava konusu cezalı tarhiyatlar yapılmıştır.
    Olayda, davacı adına düzenlenen defter ve belge isteme yazısının davacının 1999 yılında boşandığı eşine tebliğ edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
    Defter ve belgelerin ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden söz edilebilmesi için defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlıkta anılan yazının davacının boşandığı eşine tebliğ edilmesinin hukuka uygun düşmediği sonucuna varıldığından dava konusu cezalı tarhiyatta hukuki isabet görülmemiştir.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
    Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 16/10/2019 tarih ve E:2015/5113, K:2019/6209 sayılı kararı:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
    Kanun'un “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddenin birinci fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, anılan maddeye 2365 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrada ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgâh adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlenmiş, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği belirtilmiştir.
    Olayda defter ve belge isteme yazısı, davacının ikametgâh adresinde boşandığı eşine 02/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    213 sayılı Kanun'un 94. maddesinde, muhatabın adreste bulunmaması halinde, görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması şartıyla ikametgâh adresinde bulunanlardan birine tebliğ yapılması tebliğin geçerliliği için yeterli olup tebliğ yapılan şahsın ilgili adreste ikamet etme zorunluluğuna veya muhatapla herhangi bir sosyal bağının bulunmasına dair ek bir şart öngörülmemiştir.
    Bu durumda, davacının ikametgâh adresinde bulunan kişiye yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
    Diğer taraftan, davacı tarafından, ilgili tebliğin, boşandığı eşinin ikametgâh adresinde yapıldığı hususunda ileri sürülen iddia da ispatlanamamıştır.
    Bu nedenle defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle vergi ve cezaları kaldıran Mahkeme kararında hukuka isabet görülmemiştir.
    Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
    Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatilin uygulanacağı, (4) numaralı fıkrasında mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
    Defter ve belge ibraz yazısının mali tatilin uygulandığı 02/07/2013 tarihinde tebliğ edilmesinin 5604 sayılı Kanun'un 1. maddesinin (4) numaralı fıkrasına açıkça aykırı olduğu sonucuna varıldığından defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuki isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu vergi ve cezaların kaldırılması yolundaki ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    28/03/2007 tarih ve 26476 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan kural, defter ve belge ibraz yazısının mali tatil süresince tebliğ edilmesini engellememekle birlikte bu süre içerisinde mükelleflerden defter ve belgelerini ibraz yükümlülüğünü yerine getirmelerinin beklenemeyeceği açıktır. Mali tatil süresi içinde tebliğ edilen defter ve belge ibraz yazısında belirlenen ibraz süresinin mali tatil süresinin bitiminden itibaren başlatılması gerekmektedir.
    Öte yandan, uyuşmazlığa konu olayda, defter ve belge ibraz yazısı mali tatilin uygulandığı 02/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ise de dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı 11/10/2013 tarihli vergi inceleme raporunun tanzim tarihine kadar davacı tarafından ilgili yıla ait defter ve belgelerin ibraz edilmediği de sabittir. Bu nedenle olayda mali tatilin uygulandığı tarihten önce 18/06/2013 tarihinde tanzim edilen defter ve belge ibraz yazısının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmesinin defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesine dair yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağı sonucuna varılmış, anılan yazının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Bu değerlendirmeler de dikkate alınarak ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle bozulması gerekmektedir.
    Diğer yandan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla, davacılar tarafından mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının, bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Bu nedenle mahkemece, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararına istinaden davacı tarafından dava dosyasında sunulan dilekçelerde yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülüp sürülmediği yönünden de değerlendirme yapılacağı açıktır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1-Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
    2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
    3-Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
    2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    X - KARŞI OY:
    5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun'un birinci maddesinin (1) numaralı fıkrasında her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanacağı; (4) numaralı fıkrasında ise Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılamayacağı hükme bağlanmıştır.
    Uyuşmazlık konusu olayda, defter ve belge ibrazına ilişkin yazının mali tatile denk gelecek şekilde 02/07/2013 tarihinde ilgiliye tebliğ edilerek defter ve belge ibrazının istenmesi, yukarıda yer verilen yasa hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü yolundaki temyiz istemine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi