Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2016/12358 Esas 2016/7170 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12358
Karar No: 2016/7170
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2016/12358 Esas 2016/7170 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın süresinde olup olmadığının belirsizliği ve takibin durdurulmasına yönelik bir karar olmaması nedeniyle, kararın bozulmasına karar verdi. Davacının tahliye talebi, kesinleşen takibe dayalı olarak yapılmıştı ancak, itirazın süresinde olup olmadığı konusu üzerinde durulmadan, kesinleşen takibin yanı sıra itirazın kaldırılması ile kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtildi. Karar, HUMK.nın 428 ve İİK'nın 366. maddelerine uygun olarak bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
- 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde
- HUMK'nın 428. maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 366. maddesi

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2016/12358 E. , 2016/7170 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen kaldırılmasına, takibin 17.585.50 TL. üzerinden devamına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, 21.01.2014 tarihinde başlatmış oldukları haciz ve tahliye istekli icra takibi ile ödenmediği iddia olunan kira bedellerinin davalı borçludan tahsilini istemişler, yasal ödeme süreli ödeme emri, davalı borçluya 28.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı tarafından, tarihsiz dilekçe ile işbu icra takibine ve borcun tamamına itiraz edilmiştir. Ancak icra dosyasının incelenmesinden, itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığı gibi icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına ilişkin bir kararın mevcut olmadığı görülmektedir.
Davacı vekili, hem dava dilekçesinde, hem yargılama esnasında kesinleşen takibe dayalı olarak tahliye talebinde bulunmuş, ancak mahkemece işbu talep aşılarak kararda, davalının itirazının kaldırılmasına da karar verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından dava dilekçesinde İİK. 269/b maddesi gereğince itirazın kaldırılması istenilmeden, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca mahkemece icra dosyasındaki itirazın süresinde olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan, süresinde olmayan bir itirazın varlığı halinde kesinleşen takibe göre sadece kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması ile kiralananın tahliyesine karar verilmeside doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.