15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1902 Karar No: 2015/6499 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/1902 Esas 2015/6499 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, 23.12.2014 tarihli ve 2014/850-2014/505 sayılı kararda, bir icra takibi işleminde davalı olan borçlunun takibe itiraz etmesinin haksızlığı durumunda icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabileceğini ifade etmiştir. Ancak alacak miktarının likid olmadığı hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğunun kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır. Mahkeme, söz konusu olayda faturaların davalıya tebliğ edildiği ve yasal süre içinde itiraz edilmediğinden muhteviyatının kesinleştiği ya da bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı borçlunun takibe itirazında haksız olduğu sonucuna varmıştır. Ancak Mahkeme, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatının reddi yerine borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin yanlış olduğunu belirtmiştir. Kararın icra inkar tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerektiğine karşı oy kullanılmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi ile 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi kararda yer almaktadır.
15. Hukuk Dairesi 2015/1902 E. , 2015/6499 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi : 23.12.2014 Numarası : 2014/850-2014/505
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8.594,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.12.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesi uyarınca takibe itiraz eden borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibe itirazında haksız olması gerekir. Alacak miktarının likid olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Somut olayda, icra takibi faturalara dayalı ise de, bu faturaların davalıya tebliğ edildiği ve yasal süre içinde itiraz edilmediğinden muhteviyatının kesinleştiği ya da bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Yanlar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi sözlü olarak kurulmuş, sözleşme ve fatura konusu işlerin yapılarak teslim edilip edilmediği ve 818 sayılı BK"nın 366. maddesi hükmü uyarınca fatura bedellerinin işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı yargılamada alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bu durumda alacağın likid olduğu ve davalı borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemeyeceğinden koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi yerine aksi görüşle borçlunun icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi doğru olmamıştır. Kararın, icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşlerine katılmıyorum.