16. Ceza Dairesi 2019/5574 E. , 2020/5670 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.03.2018 tarih ve 2016/323 - 2018/127 sayılı kararı
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
2-..., ... ve ... hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-... hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 8/A, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçunun niteliği itibariyle doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle suça yönelik dava yönünden katılma hakkı bulunmayan T.C. Cumhurbaşkanlığının hükmü temyiz yetkileri bulunmadığından temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Red kapsamı dışında kalan temyiz talepleri yönünden temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme suçlarından kurulan beraat hükümlerine ve ... ve ... hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ... ve ...’nın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, sanıkların örgüt üyeliği suçunu işlediklerine dair vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun sanıklar tarafından işlendiğinin ispat edilemediğine dair gerekçelerin dosya kapsamına uygun ve denetime elverecek biçimde karar yerinde gösterildiği anlaşılmakla; sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafiinin ve katılan Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;,
3713 sayılı Kanunun 8/A maddesinde yer alan düzenlemenin, anılan kanunun kapsamına giren suçların, kamu görevlisinin “görevde yetkiyi kötüye kullanması” suretiyle işlenilmesi hallerini değil ve fakat “kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak” işlenmesi durumunu nitelikli hal olarak kabul ettiği gözetilmeden, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan belirlenen cezanın ayrıca olayda uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 8/A maddesi gereğince arttırılması,
Kanuna aykırı, sanık ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün sanık ...’a ilişkin F fıkrasının 1 numaralı bendinin üçüncü paragrafının bütünüyle hükümden çıkarılması, aynı fıkra aynı bendin beşinci ve yedinci paragraflarındaki “ 9 yıl 4 ay 15 gün ” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine “6 yıl 3 ay” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-) Sanık ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümde:
Ayrıntıları Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.12.2016 tarih ve 2016/17-939, 2016/465 sayılı kararında açıklandığı üzere;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği ve Dairemizin 16.01.2018 tarih ve 2017/3415 E. - 2018/495 K. sayılı ilamında “temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken suçun temel şeklinde belirlenen cezanın değil nitelik hal ve ağırlaştırıcı nedenlerde gözönünde bulundurularak istenilen sonuç cezanın esas alınması” gerektiğine yönelik gerekçesi dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.