20. Hukuk Dairesi 2015/3144 E. , 2017/949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 07.05.2010 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu ... mahallesi ... parsel sayılı taşınmazın kıyıda kaldığı gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek mahkemece belirlenecek tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle belirsiz alacak davası açmıştır. Daha sonra 01.11.2010 havale tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 92.874,72.-TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı Hazine; davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 69.000.-TL tazminatın 31.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 12.07.2011 gün 2011/3676 E-2011/8133 K sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “...Çekişmeli taşınmazın arsa veya arazi olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarih itibariyle davacının gerçek zararın belirlenmesi...” gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 69.000.-TL"nin 31.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 18.06.2013 tarih 2013/8023 E-2013/12819 K sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “...Çekişmeli taşınmazın arsa niteliğinde olduğundan değerlendirme tarihi olan 2010 yılından önceki tarihli emsal satışların bildirilmesi yönünde taraflara süre verilmesi, lüzumu halinde resen emsal araştırması yapılması, emsal incelemesi ve kıyaslaması yapılmak suretiyle taşınmazın 2010 yılındaki gerçek değerinin belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi ....” gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra istekle bağlı kalınarak 92.874,72TL tazminattan 10.000 TL"nin dava tarihinden 82.874,72 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin bozma kararı gereğince işlem yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz isteminde bulunduğu, 5.Hukuk Dairesinin bozma kararı uyarınca davanın açıldığı tarih değerlendirme tarihi olarak esas alındığı halde mahkemece ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1 rakamlı bendinin tamamen hükümden çıkarılarak bunun yerine “ Davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 92.874,72.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle HMUK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09.02.2017 günü oy birliği ile karar verildi.