19. Hukuk Dairesi 2016/11103 E. , 2017/6479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm temyiz edilerek kesinleşmiş, mahkemenin 28/03/2016 tarihli ek kararı ile tavzih kararı verilmiş, ek kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin kendi taşınmazı üzerinde davalı lehine 300.000 TL üzerinden ipotek tesis ettirdiğini, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkilinin borcunun ipotek bedeli ile sınırlı olmasına karşın davalının 369.040,67 TL miktar üzerinden takibe geçtiğini, öte yandan yasa gereğince müvekkiline takip öncesinde ihtarname göndermediğini, icra takibinin iptali için icra mahkemesine başvuruda bulunulduğunu, müvekkilinin ipotek bedeli 300.000 TL sını yatırmaya hazır olduğunu ileri sürerek icra takibinde haksız yere talep edilen 69.040,67 TL sından borçlu olmadığının tespitine, ipotek bedelinin yatırılmasına müteakip taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı konuda icra mahkemesine başvurduğunu, davacının taşınmazı üzerinde akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösteren dava dışı ... Ltd. Şti. ile bayiilik sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirketin borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller doğrultusunda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde en fazla talep edilebilecek miktarın taşınmazdaki ipotek bedeli olan 300.000,00 TL kadar olduğu, bu miktarı aşan kısımdan davacının sorumlu olmadığı, ipotek bedelinin davacı yanca davalı adına açılan hesaba depo edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibinde talep edilen 69.040,67 TL lik kısımdan borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerinde davalı lehine olan vaki ipoteğin fekkine, depo edilen ipotek bedelinin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm temyiz incelemesi sonucunda kesinleşmiş , mahkemenin 28/03/2016 tarihli ek kararı ile , hüküm fıkrasının 3. maddesinin 3. satırında “toplam’’ ibaresinden sonra gelen “1.366,05 TL” ibaresinin ıslah harcı eklenmek suretiyle “ 6.489,30 TL “ olduğunun tavzihine dair karar verilmiş , bu ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.HMK"nun 304/1. maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece düzeltilebileceği, aynı Yasanın 305/2. maddesinde ise tavzihin ancak hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırıyor olması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde yapılabileceği öngörülmüş olup, tashih ve tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların sınırlandırılması veya değiştirilmesi mümkün değildir. Mahkeme kararının hüküm kısmı tavzih kararıyla değiştirildiğinden 28/03/2016 tarihli ek kararının da bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 28/03/2016 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.