5. Ceza Dairesi 2014/9093 E. , 2017/5232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (... 6. Asliye Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Sanıklardan ..., ..., ... ve ... haklarında yalan tanıklık, diğer sanıklar hakkında tefecilik
HÜKÜM :Mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (sanıklardan ..., ..., ... haklarında yalan tanıklık suçundan), mahkumiyet (sanık ... hakkında yalan tanıklık, diğer sanıklar hakkında tefecilik suçlarından)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ..., ... ve ... haklarında yalan tanıklık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik tebliğnamede görüş bulunmasına rağmen dosyada temyize ilişkin dilekçe bulunmadığı ve hükmün verildiği tarihte avukatı bulunmayan sanık ... hakkında verilen hükmün sanığa 07/05/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamede bir haftalık sürenin geçtiğinden bahisle temyiz isteminin reddi yönündeki görüşe iştirak edilmemiş, sanıklardan ... hakkında
-2-
yalan tanıklık suçundan verilen 20/03/2012 günlü hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara sanık müdafiin vaki itirazının ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/06/2012 tarih ve 2012/843 D.iş sayılı Kararı ile kabulüne ve adı geçen sanık yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiş olmasına karşılık bu hususta dosyanın yeniden ele alınmadığı görüldüğünden, adı geçen sanık yönünden dava dosyasının mahkemesince ele alınarak zamanaşımı süresince karar verilebilmesi mümkün görülmüş, hükmedilen ceza miktarı nazara alındığında sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiilerin duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiin müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet, sanık ..."in de kendisi hakkındaki mahkumiyet, katılanlar vekilinin ise sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanıkların işledikleri iddia edilen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli zamanaşımına tabi olduğu, sanık ... tarafından son ödünç paranın verildiği 27/09/2005 ve sanık ... tarafından son ödünç paranın verildiği 05/11/2005 tarihleri ile inceleme günü arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140 K. 2015/85 sayılı Kararının, sanık ... yönünden ise ayrıca kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak TCK"nın 53/1-3. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunmamış olmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklardan ..., ..., ... ve ... haklarındaki hükümlere yönelik sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
-3-
Ancak;
Sanıklar haklarında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafii ile katılanlar Murat ve İhsan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca adı geçen sanıklar haklarındaki hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Katılanlar kendisini bir vekil marifeti ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan “1.200 TL maktu vekalet ücretinin “paylarına düşen oranda ayrı ayrı sanıklar ..., ..., ... ve ..."den alınarak katılanlar ... ve ..."ya verilmesine," ibaresi eklenmek suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, aleyhine temyiz bulunmayan sanıklardan ... hakkındaki eleştirilen husus dışında usul ve yasaya uygun olan hükmün ise DOĞRUDAN ONANMASINA,
Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği anda suçun işlendiği kabul edilmekle birlikte 5237 sayılı Yasanın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun maddede yazılı tipik hareketin bir kez işlenmesiyle oluşan sırf hareket suçu niteliğinde bulunduğu, bu suçun kazanç karşılığında ödünç paranın borç alana verilmesiyle tamamlandığı, suçun tamamlanması için kazancın temin edilmiş olmasının şart olmadığı, hatta ödünç olarak alınan paranın vadesinde geri ödemesinin yapılmamış olmasının da suçun oluşması üzerinde bir etkisinin bulunmadığı, 5237 sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenlemenin suçun unsurları bakımından sanık aleyhine olması karşısında 01 Haziran 2005 tarihi öncesi ve sonrasındaki eylemlerin ayrı değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, dosyaya yansıyan delillerden sanığın 01 Haziran 2005 tarihi sonrasında sadece bir kez borç para verdiğinin anlaşıldığı, bu cihetle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Suç tarihi itibariyle 65 yaşından büyük olan sanık hakkında TCK"nın 51/1-2. cümlesi uyarınca hapis cezasının erteleme üst sınırının üç yıl olduğu gözetilerek erteleme koşulları buna göre değerlendirilip tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında
-4-
kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine sanık aleyhine payına düşen oranda hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın aşamalardaki beyanlarında suçtan zarar gören ...’a traktör sattığını, aralarında ticari ilişki olduğunu savunması karşısında ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığa ait ticari defter ve kayıtlar ile traktör satışına dair belgeler temin edilerek savunmasının doğruluğunun bilirkişi marifetiyle tetkik edilmesinden, iddiaya konu icra takip dosyanın tespiti ile onaylı bir örneğinin dosya arasına alınmasından, sanığın tefecilik yapıp yapmadığına dair kolluk marifetiyle araştırma yaptırılmasından, ilgili icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu icra dosyalarının sorulup var ise aslı veya onaylı suretleri getirtilip borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına başvurulmasından ve gerekirse ilgili vergi dairesine yazı yazılarak bu konuda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararı da gözetilerek TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunmaması,
Sanık ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde ise;
Sanık ...’in, sanıklardan ... ve ....’den faizle borç para aldığı halde, C.Savcısı tarafından tanık sıfatıyla alınan ifadesinde almadığını söyleyerek yalan tanıklık suçunu işlediği iddia olunan olayda, tefecilik suçunun tanığı değil zarar göreni olan ve yargılamanın süjesi konumunda bulunan sanığın yalan tanıklık suçunun faili olamayacağı, dolayısıyla yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararı da gözetilerek TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunmaması,
Kanuna aykırı, sanıklardan ... ve ... müdafii, sanık ... ile katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi
-5-
uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanıklardan ..."ın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.