6. Ceza Dairesi 2016/4999 E. , 2017/185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanıklar hakkında duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan değerlendirilmede;
I- Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçundan, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya içerisinde mevcut suça konu 11.12.2013 düzenleme, 25.02.2014 ödeme günlü, alacaklısı ..., borçlusu ... olan 100.000.-TL bedelli senet, 11.12.2013 tarihli "Protokoldür" başlıklı belge ve 11.12.2013 tarihli "Mukavele Antlaşması" başlıklı belge asıllarının bilirkişiye gönderilerek anılan senet ve belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara ve müştekiye ait olup olmadığı, aynı kalem ürünü olup olmadığı ve senedin ve belgelerin müştekiye zorla imzalatılıp imzalatılmadığı, mümkünse imza ve yazıların tarihlerinin belirlenmesi hususlarında rapor aldırılması,
2- Tanık ..."in 04.03.2016 tarihli celsede; "...ertesi gün müştekinin kız kardeşi, senetler geldiği takdirde şikayetçi olmayacaklarını söylediler..." şeklindeki beyanı karşısında müştekinin kız kardeşinin beyanının alınması,
3- a) Dosya içerisinde mevcut 28.04.2015 havale tarihli, 11.12.2013 tarihli "Protokoldür" başlıklı belge aslı incelendiğinde; anılan protokolün 4.maddesinde "boşanmadan kaynaklı olarak (aldatma olduğu için) o esnada anlaşma yapan ve bu hakkını saklı tutan ..."e manevi tazminat ve altın alacağı, v.s olarak ... 250.000.-TL"yi (iki yüz elli bin) ödemeyi kabul ve taahhüt eder" şeklindeki yazı,
b) Sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki müşteki ..."in kendilerine borçlu olduğuna dair ısrarlı beyanları ile müşteki ..."in kovuşturma aşamasındaki "...benim oğlum ve eski eşim adına önceden vermiş olduğum senetler vardı..." şeklindeki beyanları,
c) 08.07.2015 tarihinde müşteki adına sanık ... hesabına, ... tarafından Yapıkredi bankası aracılığı ile yapılan 90.000.-TL bedelli, "..."dan ..."a ödenmek üzere" açıklamalı havale gönderisi,
d) Müştekinin, Niğde İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/228 E. ve 2015/248 K. sayılı dosyası ile açmış olduğu 100.000.-TL bedelli senede dair borca itiraz davasının feragat nedeniyle reddedilmesi karşısında;
e) Aile Mahkemesi dosyasının getirtilip incelenerek sanık ..."in, boşanma sırasında tazminat, nafaka ve alacak haklarını saklı tutup tutmadığı, bu yönde bir
alacağının olup olmadığı belirlendikten sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanıklar hakkında TCK 150/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4- Sanık ... ile müşteki ... hakkındaki boşanma kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre; sanık ... hakkında TCK 109/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi, gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz dilekçelerinde ve yağma suçu yönünden duruşmada ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ilişkin 01.02.2017 günü Üye ..."un yağma suçu yönünden muhalefetiyle ve oyçokluğuyla alınan karar, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."ün katıldığı oturumda, sanıklar ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
KARŞI OY:
Muhalefetim, yalnızca sanıklar hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükmün bozulmasıyla ilgili olup, Yüksek Çoğunluğun, bunun dışındaki kararlarına aynen katılıyorum.
Şöyle ki;
Mağdur ..."a karşı; oğlu olan sanık ... ile boşandığı önceki eşi ..."in, cebir uygulamak ve tehditte bulunmak suretiyle senet imzalattıkları, cebinden cep telefonu ve cüzdanını aldıkları, aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, olayın akabinde 26/08/2014 tarihinde alınan mağdurun ifadesi ile bu ifadeyi doğrulayan doktor raporları ve olayın geçtiği evde yapılan aramalarda ele geçen delillerden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahalli Ağır Ceza Mahkemesinin sanıklarla ilgili olarak; silahla, birden fazla kişiyle ve geceleyin yağma suçundan kurduğu hükmün doğru olduğu ve yalnızca, yağmanın konutta işlenmiş olmasının; karşı temyiz olmadığından eleştiri konusu yapılarak onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, Yüksek Çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.