15. Hukuk Dairesi 2015/3762 E. , 2015/6490 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :22.04.2014
Numarası :2010/214-2014/224
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında, Kars"ın çeşitli cadde ve sokaklarında çeşitli zamanlarda kaldırım ve yol yapım işlerini üstlendiğini, üstlendiği işleri tamamlayıp, düzenlediği faturaları davalı idareye teslim ettiğini, kendisine kısmen ödemeler yapıldığını, ancak bakiye 90.000,00 TL alacağının ödenmediğini, bu alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, takip sırasında davalı idarenin 28.518,00 TL alacağını kabul ettiğini ancak 61.482,00 TL tutarındaki alacağını inkâr ettiğini, davalının itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek; itirazın iptâli ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verdiği bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde dava dışı N..H.., B..A.., T..M.. ve B..A.."ya yapılan ödemelerin bilgisi dışında hiçbir temlik işlemi olmaksızın yapılan ödemeler olduğunu, bu şahıslara yapılan ödemelerin kendi alacağından kesilemeyeceğini, yine kendisine yapıldığı belirtilen ödemelerin de gerçeği yansıtmadığını zira bilirkişinin listesinde belirttiği hesap numaralarının belediyeye ait hesap numaraları olup, ilgili bankalardan belirtilen tarihlerde belediyenin bu ödemeleri müvekkiline yapıp yapmadığı hususunun araştırılması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı savunmasında icra takibinde itiraz edilmeyen kısmın alacaklı davacıya ödenmiş olması nedeniyle herhangi bir borçlarının kalmadığını, davacıya yapılan ödemelerin dekontlarının belediyede mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacının üstlendiği çeşitli cadde ve sokaklarında kaldırım ve yol yapım işlerinden dolayı adına toplam 597.793,47 TL tutarında alacak tahakkuk ettiği, davacı adına arsa ve dükkan gibi taşınmazların takas olarak 369.030,00 TL bedelle, üçüncü şahıslar adına 31.903,07 TL olmak üzere toplam 400.933,07 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu, davacının 168.259,79 TL tutarında alacaklı olduğu davacı adına 3. şahıslara yapılmış ödemelerin davalı belediyece düzenlenmiş muhasebe belgelerine ve kayıtlarına göre belirlenmişse de bankalara yazılan yazılardan böyle bir ödemenin yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile davacının çeşitli kaldırım ve yol yapım işlerini üstlendiği, işin davalı idareye teslim edildiği hususları ihtilâfsızdır. İhtilâf davacıya alacağının tamamının ödenip ödenmediği noktasındadır. Mahkemece davacının 597.793,47 TL tutarında imalât yaptığı, karşılığında taşınmaz devirleri ve davacı adına üçüncü kişilere ödeme yapılmak suretiyle toplam 400.933,07 TL tutarında ödeme yapıldığı, sonuçta davacının 168.259,79 TL tutarında alacaklı olduğu kabul edilmiş ise de bilirkişi raporunun 6. sayfasındaki tabloda mahkemece davacıya yapıldığı kabul edilmeyen ödemelerin belge, tarih, sayı, ödeme şekli ve miktarları gösterilmiştir. Bunlarla ilgili olarak davalı idareden bu ödemelere ait tahakkuk belgesi, muhasebe işlem fişi, banka dekontu, ödeme makbuzu ve diğer ödeme belge asılları getirtilip bu ödemelerin ne şekilde yapıldığı da sorulup,sıhhatinin araştırılması, gerektiğinde ilgili bankadan da sorulup ödemelere katılıp katılmayacağına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca varılması doğru olmamıştır. Diğer taraftan alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu belirlenmiş olup likid sayılamayacağı halde davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp, icra inkâr tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulü de doğru olmamış bu nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.