23. Hukuk Dairesi 2015/1249 E. , 2016/1209 K.
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan S.. K..eratifi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, 33 üyesi bulunan Kooperatifi ve 60 üyesi bulunan SKooperatifi isimli iki kooperatifin birleşerek Kooperatifi adını aldığını, 22.04.1995 tarihli genel kurul kararı ile her üyeye 2. sıra hakkının verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak 27 ortağa nedensiz olarak bu hakkın tanınmadığını, bu ortaklar tarafından açılan davalar neticesinde 2. sıra hakkının tespitine dair verilen hükümlerin davalı kooperatif yöneticileri tarafından uygulanmadığını, müvekkillerinin de tüm ortaklık koşullarını taşımasına rağmen kooperatif yönetiminin kusurlu, kasıtlı veya yasaya aykırı tutumu nedeniyle kooperatif ortağı yapılmadıklarını, davacıların ortaklık hak ve gelirlerinden yoksun bırakıldıklarını, görevini kötüye kullanarak kusurları ve kasıtlı davranışları ile üyelerin zararına sebebiyet veren yönetim kurulu üyesi davalıların bu eylemlerinden dolayı ortaklara karşı şahsen ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, davalı kooperatif yöneticilerinin görevden alınarak yönetime kayyım tayinini, 2. sıra hakkının 2. ortaklık hakkı olduğunun tespiti ile 2. sıra hakkının tanınması gereken tarih olan 1998 yılından bu haklarının tescil edildiği 12.01.2007 yılına kadar uğradıkları maddi zararın tazmini için şimdilik herbir davacı için 7.000,00 TL"nin ait olduğu yıllar itibariyle ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, davacı A.. A.. bakımından talebini ıslah yoluyla 31.000,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia,savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, emsal dosyalardaki Yargıtay ilamları da dikkate alınarak, yargılama devam ederken 2. ortaklık hakkı tescil edildiğinden ve kayyım atanmasına ilişkin talepler konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat taleplerinin kabulü ile 31.000,00 TL"nin 7.000,00 TL"si için dava tarihinden 25.000,00 TL"si için ıslah tarihi olan 09.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacı A.. A.."a 7.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı İ.. S.."a, 7.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı A.. K.. yararına davacı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a)Davalı vekilinin davalı yöneticiler yönünden temyiz itirazlarına gelince;
.../...
S.2.
ESAS NO : 2015/1249
KARAR NO : 2016/1209
Anayasa"nın 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 297/1-c maddesi uyarınca, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerekir. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK"nın 428. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Açıklanmaya çalışıldığı üzere, mahkemece, tarafların tüm delilleri açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Anayasa"nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlâl edecektir.
YHGK"nın 07.12.2011 tarih 15-708 E, 737 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuki sebepleri) kendiliğinden (re"sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar (Kuru, Baki/Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usûl Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK"na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (A.g.e., s. 472).
Bu durumda mahkemece, davacının davalı yönetim kurulu üyeleri ile ilgili tazminat istemi konusunda gerekçede herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmaması ve hüküm fıkrasında anılan davalılarla ilgili herhangi bir hükme yer verilmeksizin, tazminatın sadece davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
b)Bozma nedenine göre, davalı yöneticiler ile ilgili diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, re"sen BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.