Esas No: 2021/3449
Karar No: 2022/1848
Karar Tarihi: 23.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3449 Esas 2022/1848 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3449 E. , 2022/1848 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3449
Karar No : 2022/1848
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 28/06/2021 tarih ve E:2016/57427, K:2021/2327 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile bu kararın yeniden incelenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun …tarih ve …sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 28/06/2021 tarih ve E:2016/57427, K:2021/2327 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiaları ciddi görülmeyerek işin esasına geçilmiş;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda, …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları" ile "Bylock CBS Sorgu Raporları"nın birlikte incelenmesinden, davacının "…" ID ve "…" ID numaralarıyla bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, üniversite döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, örgüt içerisinde aktif bir konumda bulunduğuna ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Hakim/Savcı Adaylığı Döneminde Adalet Akademisi Yıllık (Albüm) Kurulu Üyeliği yönünden, davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde yıllık (albüm) kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün Hakimler ve Savcılar Kurulunda etkin olduğu dönemde Hakimler ve Savcılar Kurulu tetkik hakimi olarak görevlendirilmesinin, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, öncelikle dava konusu işleme dayanak olan 667 sayılı OHAL KHK'larının Anayasa'da yer verilen ilkelere aykırı olduğu ve olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve durumun gerektirdiği ölçü gereğince çıkarılmadığı, temyize konu Daire kararında 667 sayılı KHK'nın değiştirilerek kabul edilmesine dair 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesine yer verildiği ancak söz konusu yasal düzenleme sadece OHAL döneminde geçerli olduğundan bu düzenlemenin dava konusu işleme dayanak olamayacağı; Daire kararının verildiği tarih itibarıyla ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği dolayısıyla karara esas alınmasının mümkün olmadığı bu şekilde masumiyet ilkesinin ihlal edildiği; ByLock delilinin yasa dışı delil olduğu ve dolayısıyla hiçbir yargılamada delil olarak kullanılmayacağı, aleyhindeki tanık ifadelerinin dava konusu işlem tesis edildikten sonra alınan ifadeler olduğu, bu ifadelerin hükme esas alınmayacağı, bunun yanında itirafçı tanık/sanıkların ifadelerinin hukuken kabul edilmesinin mümkün olmadığı, işlemde YARSAV üyeliği nedeniyle meslekten çıkarıldığına dair bir gerekçeye yer verilmediği ancak Daire kararında bu hususa yer verildiği, FETÖ/PDY talimatı ile bu Derneğe üye olunduğu yönünde somut bir delil bulunmadığı, kaldı ki yasal olarak kurulmuş bir derneğe üyeliğin terör örgütü ile ilişkilendirilmesinin kabulünün mümkün olmadığı, dava konusu işlem ve temyize konu Daire kararı ile suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesi, kanunsuz suç olmaz ilkesi, masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, ayrımcılık yasağı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, aynı suçtan iki ayrı yargılama ve cezaya hükmetme yasağı, önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkı, dernek kurma ve toplantı özgürlüğü hakkı, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 28/06/2021 tarih ve E:2016/57427, K:2021/2327 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 23/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.