Esas No: 2021/3972
Karar No: 2022/8741
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/3972 Esas 2022/8741 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/3972 E. , 2022/8741 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş, davacılar vekili de temyize cevap dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 17/05/2022 günü temyiz eden Hazine vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kamu düzeni gereğince kabulü ile davacıların tamamının verasete iştirak hükümlerine göre malik olmadıklarından, hükmedilen bedelin davalıdan tahsili ile miras hisselerine göre davacılara verilmesine karar verilmesi infazda tereddüt uyandıracağından bahisle HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş; karar, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; 10/05/1952 tarihli tapu kapsamına göre 137.850,00 m² alanla ... kullanımında olan yer için ilk olarak, Orman İdaresi tarafından ...'e karşı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1953/55 E.-1958/88 K. sayılı dosyasında tapu iptalinin istendiği, bu alanın Tarım ve Orman Bakanlığı'nca orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespit edildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu kez Hazine tarafından ...'e karşı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1973/96 E.-1975/104 K. sayılı dosyasında tapu iptalinin istendiği, bu davada da Hazine'nin bu davayı açmakta dava ehliyetinin olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, sonrasında 1990 yılında yapılan genel kadastro sırasında dava konusu ... İli, ... ilçesi, ... köyü, ... ve 71 parsel sayılı taşınmazların 10/05/1952 tarihli tapu kapsamında davacıların kök murisi ... oğlu ...'e ait iken 67 parseli evladı ...'e, 68 parseli evladı ...e sattığı, 69 ve 71 parsellerin de kendi kullanımında olduğu tespit edilerek tapuya tescil edildiği, Orman İdaresi tarafından Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/144 E.- 1999/5 K. sayılı dosyasında görülen tapu iptali, tevhit ile eski hale getirme talepli davanın açıldığı, mahkemece tek bir parsel numarası altında tevhit edilerek, 10/05/1952 tarihli tapu kapsamına göre 137.850,00 m² alan ile özel orman vasfı ile ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği fakat parsel arasında bulunan ve yola terk edilen kısım yüzünden tek parsel olarak işleminin yapılamadığı, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/393 E. - 2014/274 K. sayılı kararıyla, taşınmazın orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... ada, 67 parselin 8.539,41 m²'sinin, 68 parselin 4.294,78 m²'sinin, 69 parselin 112.933,00 m²'sinin ve 71 parselin de tamamının tapu kaydının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 25/01/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu, taşınmazların bu işlem nedeniyle ifraz görmüş olduğu, 159 ada, 85, 87, 88, 89 parsel ve 71 parseller olarak orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği ve eldeki davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Arazi niteliğindeki ... İlçesi, ... Köyü, ... ve 71 parsel sayılı dava konusu taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup davacılar vekili 15.04.2019 tarihli dilekçesinde belirlediği bedele göre taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007.maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kamu düzeni gereğince kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 17/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.